döllenmiş hücreler

döllenmiş hücreler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
döllenmiş hücreler fertilized cells

döllenmiş hücreler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
döllenmiş yumurta fertilized egg
döllenmiş yumurta fertilised egg
döllenmiş yumurta fertilized ovum
döllenmiş fertilized with
tek döllenmiş yumurta single fertilized egg
döllenmiş yumurta hücresi fertilized egg cell
döllenmiş oositler fertilized oocytes
döllenmiş oositler fertilised oocytes
döllenmiş yumurta kendine yapışır the fertilized egg attaches itself
döllenmiş yumurta fertilised ovum
iyi döllenmiş well-fertilized
döllenmiş was fertilized
döllenmiş çiçek fertilized blossom
döllenmiş dişi fertilized female
sulanan ve döllenmiş watered and fertilized
döllenmiş yumurtanın implantasyonu the implantation of a fertilized egg
sperm ile döllenmiş fertilized by sperm
doğru döllenmiş correctly fertilized
oosit döllenmiş oocytes fertilized
hücreler cells
tamamlayıcı hücreler complementary cells
hücreler arası intercellular
hücreler arası köprü intercellular bridge
hücreler arası kanalikül intercellular canaliculus
hedef hücreler target cells
doğal öldürücü hücreler natural killer cells
glial hücreler glial cells
yaşayan hücreler living cells
paketlenmiş hücreler packed cells
stromal hücreler stromal cells
beyaz hücreler white cells
fotovoltaik hücreler photovoltaic cells
mezenkimal kök hücreler mesenchymal stem cells
inflamatuar hücreler inflammatory cells
öncü hücreler progenitor cells
atipik skuamöz hücreler atypical squamous cells
somatik hücreler somatic cells
dentritik hücreler dendritic cells
katil hücreler killer cells
indüklenmiş pluripotent kök hücreler induced pluripotent stem cells
anormal hücreler abnormal cells
özel hücreler specialized cells
yetişkin kök hücreler adult stem cells
sağlıklı hücreler healthy cells
paketlenmiş kırmızı hücreler packed red cells
efektör hücreler effector cells
neoplastik hücreler neoplastic cells
saf hücreler naive cells
birincil hücreler primary cells
pluripotent kök hücreler pluripotent stem cells