sonuç olarak ortaya çıkarmak

sonuç olarak ortaya çıkarmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sonuç olarak ortaya çıkarmak ensue as a result

sonuç olarak ortaya çıkarmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları

olumlu bir sonuç ortaya çıkarmak bring about a positive outcome
ortaya çıkan trendleri ortaya çıkarmak uncovering trends
daha ayrıntılı olarak ortaya çıkarmak expose in a greater detail
bir sorun olarak ortaya çıkarmak to raise as an issue
tesadüfi ve sonuç olarak ortaya çıkan zararlar incidental and consequential damages
sonuç olarak ortaya çıkan riskler consequent risks
sonuç olarak ortaya çıkmak arise as a result
sonuç olarak ortaya çıktı emerged as a result
tesadüfi veya sonuç olarak ortaya çıkan maliyetler incidental or consequential costs
olmayan sonuç olarak ortaya çıkan non-consequential
sonuç olarak ortaya çıkan arising as a consequence
sonuç olarak ortaya çıktı caused as a result
örnek, tesadüfi veya sonuç olarak ortaya çıkan zararlar exemplary, incidental or consequential damages
sonuç olarak ortaya çıkması consequent emergence
sonuç olarak ortaya çıktı arisen as a result
sonuç olarak ortaya çıkan rahatsızlık resulting inconvenience
sonuç olarak ortaya çıkar that arises as a result
sonuç olarak ortaya çıkıyor resulting as a consequence
sonuç olarak ortaya çıkabilir may arise as a result
sonuç olarak ortaya çıkan sorunlar problems incurred as a result
tesadüfi veya sonuç olarak ortaya çıkan herhangi bir zarar any incidental or consequential damages
sonuç olarak ortaya çıkan maliyet cost incurred as a result
sonuç olarak ortaya çıkan hasar damage arising as a result
tesadüfi, şarta bağlı veya sonuç olarak ortaya çıkan zararlar. incidental, contingent or consequential damages.
sonuç olarak ortaya çıktı arose as a result
sonuç olarak ortaya çıkabilir may incur as a consequence
ve sonuç olarak ortaya çıkacak zararlardan sorumlu olmayacaktır. and shall not be liable for any damages incurred as a result
sonuç olarak ortaya çıkar that occurs as a result
sonuç olarak ortaya çıkıyor appears consequently
sonuç olarak ortaya çıkan, örnek niteliğindeki veya diğer zararlar consequential, exemplary or other damage
sonuç olarak ortaya çıkan diğer yaralanmalar other injuries suffered as a result
sonuç olarak ortaya çıkan hasar veya kayıp consequential damage or loss
sonuç olarak ortaya çıkan arıza resulting breakdown
sonuç olarak ortaya çıkıyor. outcomes emerge as a result.
doğada tesadüfi veya sonuç olarak ortaya çıkan zararlar incidental or consequential damages of any nature
bu bir sonuç olarak ortaya çıkar. this occurs as a result
sonuç olarak ortaya çıkmış that have arisen as a result
sonuç olarak ortaya çıkan yaralanmalar consequential injuries
sonuç çıkarmak deduce
sonuç çıkarmak educe
sonuç çıkarmak draw a conclusion
sonuç çıkarmak make inferences
sonuç çıkarmak make conclusions
sonuç çıkarmak draw consequences
sonuç çıkarmak draw implications
sonuç çıkarmak drawing a conclusion
sonuç çıkarmak form a conclusion
sonuç çıkarmak draw conclusions from
sonuç çıkarmak draw conclusions about
sonuç çıkarmak draw any conclusion