gerçek hayatta olduğu gibi

gerçek hayatta olduğu gibi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
gerçek hayatta olduğu gibi as in real life

gerçek hayatta olduğu gibi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi just like in real life
olduğu gibi, olduğu gibi, tüm hataları ile as-is, where-is, with all faults
olduğu gibi ve olduğu gibi as is, as available, and with all faults
hayatta veya hayatta değil alive or deceased
hayatta olduğu için şanslı lucky to be alive
hayatta olduğu için mutluyum glad to be alive
hayatta olduğu bilinen known to be alive
gerçek hayatta in real life
gerçek hayatta on real life
gerçek hayatta in true life
gerçek hayatta live out the true
gerçek hayatta yaşadı lived in truth
gerçek hayatta benziyor look like in real life
gerçek hayatta yaşamak live in truth
gerçek hayatta in real life setting
gerçek hayatta temellenir is grounded in real life
gerçek hayatta uygulanan implemented in real life
sebep olduğu veya sebep olduğu iddia edildi caused or claimed to be caused
her zamanki gibi hayatta alive as ever
gerçek bir kopya olduğu onaylandı certified to be a true copy
rüyaların gerçek olduğu yer where dreams come true
gerçek kopya olduğu onaylandı certified to be true copy
mümkün olduğu kadar gerçek as real as possible
gerçek olduğu onaylandı certified to be a true
mümkün olduğu kadar çok gerçek as many facts as possible
gerçek olduğu bilinen known to be true
sahip olduğu tek gerçek the mere fact that having
sahip olduğu bir gerçek a fact that has
orijinal belgenin gerçek bir kopyası olduğu onaylandı certified to be a true copy of the original
olduğu gibi as is
şansın olduğu gibi as luck would have it
her zaman oldugu gibi as usual
şimdiye kadar olduğu gibi so far as
olduğu gibi such as it is
olduğu gibi iyi good as done, as
ihyaç olduğu gibi as needed
olduğu gibi as it is
olduğu gibi as with
olduğu gibi even as
olduğu gibi as it happens
de olduğu gibi as in
şimdi olduğu gibi as of now
olduğu gibi as being
olduğu gibi as it was
olduğu gibi as having
olduğu gibi as so
ne zaman olduğu gibi as when
olduğu gibi sağlandı provided as is
durum da olduğu gibi as is the case
bugün olduğu gibi as today