umarım bu tatmin edicidir

umarım bu tatmin edicidir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
umarım bu tatmin edicidir hope this is satisfactory

umarım bu tatmin edicidir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
umarım bu tatmin edicidir i hope this is satisfactory
sonuçlar tatmin edicidir results are satisfactory
performans tatmin edicidir performance is satisfactory
her zaman tatmin edicidir is always satisfying
test tatmin edicidir test are satisfactory
iş tatmin edicidir. the work is satisfactory.
hizmet tatmin edicidir service is satisfactory
genellikle tatmin edicidir are usually satisfactory
gözleri, solunum sistemini ve cildi tahriş edicidir. irritating to eyes, respiratory system and skin
uygulama ayırt edicidir application are distinctive
tahmin edicidir are an estimative
tatmin edici ve tatmin edici fulfilling and satisfying
umarım tatmin eder i hope satisfy
umarım bu kaygıya tatmin edici bir cevaptır. i hope that this is a satisfactory response to the concern e
umarım bu sizi tatmin eder i hope this will satisfy you
tatmin etmeyen dissatisfactory
tatmin edici satisfactory
tatmin edici davranış satisficing behaviour
tatmin satisfies
tatmin etmek satisfy
kendini tatmin self-satisfaction
kendi kendine tatmin self-satisfying
tatmin edici kanıt satisfactory evidence
tatmin edici tamamlama satisfactory completion
tatmin edecek will satisfy
tatmin edici kalite satisfactory quality
kişisel tatmin personal fulfillment
tatmin olmak be satisfied
kendini tatmin etmek satisfy itself
tatmin edici performans satisfactory performance
tatmin edici kanıtlar temelinde on the basis of satisfactory evidence
tatmin edici are satisfied
tatmin edilmeli must be satisfied
formda ve madde tatmin edici in form and substance satisfactory
kişisel tatmin personal fulfilment
kendilerini tatmin et satisfy themselves
bana tatmin edici kanıtlar temelinde kanıtladı proved to me on the basis of satisfactory evidence
makul derecede tatmin edici reasonably satisfactory
çok tatmin oldum very satisfied
tatmin edici değil not satisfied
kendini tatmin et satisfy yourself
kuantum tatmin quantum satis
tatmin ol be satisfied that
tatmin etmeme failure to satisfy
tatmin edici kanıt satisfactory proof
tatmin edici deneyim fulfilling experience
kendini tatmin et satisfy himself
tatmin edici güvenlik satisfactory security
tatmin olmak being satisfied that
tatmin edecek shall satisfy