bir suçla ilgili olarak

bir suçla ilgili olarak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir suçla ilgili olarak in respect of a criminal offence

bir suçla ilgili olarak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
herhangi bir suçla ilgili olarak in respect of any offence
ciddi bir suçla ilgili olarak in relation to a serious offence
suçla ilgili olarak in respect of the offence
suçla ilgili in the matter of crime
suçla ilgili şiddet crime-related violence
suçla ilgili yargı yetkisi jurisdiction over the crime
suçla ilgili endişe concern about crime
suçla ilgili baskı a crackdown on crime
suçla ilgili concerning crime
bir suçla bağlantılı olarak in connection with a criminal offence
suçla bağlantılı olarak in connection with the crime
bir suçla suçlanmış charged with a crime
bir suçla suçlama charge with a crime
bir suçla suçlanan accused of a crime
bir suçla suçlama accuse of a crime
bir suçla suçlanmak being charged with a crime
seni bir suçla suçlamak charge you with a crime
bir suçla suçlanıyor are charged with a criminal offence
bir suçla kaçar gets away with a crime
herhangi bir suçla suçlanmış charged with any offence
herhangi bir suçla suçlandı charged with any criminal offence
bir suçla suçlandı has been charged with a crime
hiç bir suçla suçlanmadı has never been charged with a crime
bir suçla by a crime
etkin bir şekilde suçla mücadele fight crime effectively
bir suçla ilgileniyorlar they concern a crime
herhangi bir suçla suçlanmış charged with any crime
bir suçla suçlama charging with a criminal offense
bir suçla yüzleşmek face a crime
bir suçla suçlanıyor is charged with a criminal offence
bir suçla suçlanıyor is charged with a felony
suçla mücadele anticrime
suçla blame it on
beni suçla blame me
suçla mücadele tackle crime
onu suçla charge him with
onu suçla blame him for
suçla mücadele fighting crime
beni suçla blame me for
suçla mücadele tackling crime
onu suçla blame him
müşteriyi suçla charge the client
suçla mücadele combat crime
suçla uğraşmak deal with crime
kendini suçla blame yourself
hükümeti suçla blame the government
kendini suçla incriminate yourself
kurbanı suçla blame the victim
onları suçla blame them for
suçla mücadele combating crime