geniş ölçüde örtüşmek

geniş ölçüde örtüşmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
geniş ölçüde örtüşmek overlap broadly

geniş ölçüde örtüşmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
önemli ölçüde örtüşmek overlap considerably
önemli ölçüde örtüşmek overlap significantly
önemli ölçüde örtüşmek overlap considerably with
ile örtüşmek overlap with
ile örtüşmek coincide with
zamanla örtüşmek overlap in time
ile örtüşmek clout with
örtüşmek be overlapped
bir dereceye kadar örtüşmek overlap to some extent
birbiriyle örtüşmek overlap with each other
birbiriyle örtüşmek overlap one another
kısmen örtüşmek partially overlap
yakından örtüşmek closely overlap
çok fazla örtüşmek overlap heavily
kısmen örtüşmek partly overlap
diğer hastalıklar ile örtüşmek overlap with other diseases
örtüşmek gibi görünüyor seem to overlap
zamanla örtüşmek overlap in time with
örtüşmek overlap for
onlarla örtüşmek overlap with those
katmanlar arasında örtüşmek overlap between layers
pratik olarak örtüşmek practically overlap
birbiriyle örtüşmek be overlap between
ile örtüşmek üzere rapor vermek report to coincide with
birbiriyle örtüşmek overlap with one another
merkezle örtüşmek overlap the center
örtüşmek overlap from
sadece kısmen örtüşmek overlap only partially
örtüşmek overlapt with
kalışınızla örtüşmek coincide with your stay
diğer faaliyetlerle örtüşmek overlap with other activities
makul ölçüde gereken ölçüde to the extent reasonably required
önemli ölçüde daha büyük ölçüde significantly greater extent
önemli ölçüde daha az ölçüde to a considerably lesser extent
makul ölçüde gerekli olduğu ölçüde to the extent that is reasonably necessary
geniş ölçüde widely
geniş ölçüde değişir varies widely
geniş ölçüde farklı differ widely
geniş ölçüde farklı widely differing
geniş ölçüde tutarlı broadly consistent
geniş ölçüde anlaşılmış broadly construed
geniş ölçüde farklı widely divergent
mümkün olan en geniş ölçüde greatest possible extent
geniş ölçüde değişebilir can vary widely
geniş ölçüde wide extent
geniş ölçüde kabul broadly agreed
geniş ölçüde to a wide extent
geniş ölçüde yeterli broadly adequate
geniş ölçüde on a wide basis
izin verilen en geniş ölçüde fullest extent allowed