| ile düzeltilebilir |
can be corrected through |
ile düzeltilebilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| düzeltilebilir |
correctable |
| düzeltilebilir |
correctible |
| düzeltilebilir |
rectifiable |
| düzeltilebilir ihlal |
remediable breach |
| düzeltilebilir ihlal |
correctable violation |
| düzeltilebilir sebepler |
correctable causes |
| düzeltilebilir |
can be corrected |
| düzeltilebilir |
can be smoothed |
| düzeltilebilir |
could be remedied |
| etkili bir şekilde düzeltilebilir |
can effectively corrected |
| güncellenerek düzeltilebilir |
can be fixed by updating |
| düzeltilebilir değil |
is not correctable |
| düzeltilebilir |
shall be correctable |
| ihmal düzeltilebilir |
omission can be rectified |
| kolayca düzeltilebilir |
easily rectified |
| düzeltilebilir değil |
not correctable |
| düzeltilebilir lütfen |
could please be corrected |
| düzeltilebilir problem |
correctable problem |
| düzeltilebilir problemler |
remediable problems |
| bu genellikle tarafından düzeltilebilir |
this can often be corrected by |
| bal ile sirke ile olduğundan daha fazla sinek yakalayabilirsin |
you can catch more flies with honey than with vinegar |
| göz ile temasında derhal bol su ile yıkayın. |
in case of contact with eyes, rinse immediately with plenty |
| ile düzenleme ile yayınlandı |
published by arrangement with |
| ile sözleşme ile |
by contract with |
| ile veya ile birleşme |
merger with or into |
| e-posta ile onay ile |
with confirmation by e-mail |
| ile ilgili ayrıntılı bilgi ile |
with a detailed information regarding |
| bir patlama ile değil, bir heves ile |
not with a bang, but with a whimper |
| iade makbuzu ile kayıtlı mektubu ile. |
by registered letter with return receipt. |
| sarı ile siyah boya işleri ile tanımlanabilirler |
they can be identified by their black paint jobs with yellow |
| ile etkileşimleri ile ilgili |
relating to interactions with |
| kötülük ile kötülük ile mücadele |
fight evil with evil |
| bunun dünya ile ne alakası var avrupa ile |
what on earth has this got to do with europe |
| wmd ile ilgili ve balistik füze ile ilgili |
wmd-related and ballistic missile-related |
| posta ile kullanılan oy |
absentee vote |
| uçak cambazlığı ile ilgili |
aerobatic |
| tıp tanrısı ile ilgili |
aesculapian |
| hava ile başlatılan cruise füzesi |
air-launched cruise missile |
| simya ile ilgili |
alchemic |
| ile yaşamak |
alive with |
| ile birlikte |
along with |
| büyükelçi ile ilgili |
ambassadorial |
| fıkra ile ilgili |
anecdotic |
| anjou ile ilgili |
angevin |
| olta ile balık tutma |
angling |
| kaz ile ilgili |
anserine |
| havariler ile ilgili |
apostolic |
| hanedan arması ile ilgili |
armorial |
| kulak ile |
aurally |
| steteskop ile dinlemek |
auscultate |