ortaya çıkarmaya yardım

ortaya çıkarmaya yardım teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ortaya çıkarmaya yardım help bring out

ortaya çıkarmaya yardım terimi için benzer kelimeler ve anlamları

ortaya çıkarmaya çalışmak attempt to uncover
ortaya çıkarmaya başladı began to reveal
ortaya çıkarmaya çalış try to elicit
ortaya çıkarmaya devam edecek will continue to reveal
savunuculuk yapmak veya ortaya çıkarmaya çalışmak advocating or attempting to bring about
ortaya çıkarmaya çalışıyor trying to uncover
ortaya çıkarmaya hazır prepared to bring forth
ortaya çıkarmaya çalışıyor trying to reveal
kelimeyi çıkarmaya yardım et help getting the word out
bizi baştan çıkarmaya sürüklemeyin lead us not into temptation
işten çıkarmaya yol açmak lead to dismissal
elden çıkarmaya uygun suitable for disposal
işten çıkarmaya tabi olmak subject to dismissal
işten çıkarmaya karşı koruma protection against dismissal
tadını çıkarmaya devam et continue enjoying
elden çıkarmaya uygun available for disposal
işten çıkarmaya çalışmak seek dismissal
elden çıkarmaya devam eder remains disposal
işten çıkarmaya yol açabilir may lead to dismissal
baştan çıkarmaya çalışmak attempt to entice
işten çıkarmaya karşı korumalı protected against dismissal
haksız işten çıkarmaya karşı koruma protection against unfair dismissal
tadını çıkarmaya izin ver allow enjoying
bizi çıkarmaya yönlendirdi led us to infer
çıkarmaya on taking out
işten çıkarmaya kadar disiplin cezası disciplinary action up to dismissal
işten çıkarmaya itiraz etmek appeal against the dismissal
haklı çıkarmaya yardımcı olur helps to justify the
ve bizi baştan çıkarmaya değil yönlendirmeye and lead us not into temptation but
işten çıkarmaya bildirmek give notice of dismissal
işten çıkarmaya kadar disiplin cezası disciplinary actions up to dismissal
çıkarmaya çalışmak attempt to enact
açığa çıkarmaya başladı began to expose
sonuç çıkarmaya çalış try to draw conclusions
işten çıkarmaya itiraz etmek challenge a dismissal
elden çıkarmaya hazır ready for disposal
çıkarmaya izin verir allows inferring
elden çıkarmaya tabi olmak subject to a divestment
tadını çıkarmaya devam et go on to enjoy
insanları topraklarından çıkarmaya zorladı forced people off their land
haklı çıkarmaya gerek olmadan without needing to justify
kayıtlardan çıkarmaya hak kazanan transferler transfers that qualify for derecognition
marriott ile ödüller ve faydalar dünyasının tadını çıkarmaya başlayın. start enjoying a world of prizes and benefits with marriott.
işten çıkarmaya kadar disiplin cezası dahil including disciplinary action up to dismissal
sonuç çıkarmaya izin vermek allow to draw conclusions
tadını çıkarmaya izin veriyor permits to enjoy
elden çıkarmaya çalışmak attempt to dispose of
baştan çıkarmaya çalıştı tried to seduce
seni çıkarmaya çağırıyorum i urge you to remove
sorun çıkarmaya başlamak beginning to cause problems