| bilinçli iş kararları vermek |
make informed business decisions |
bilinçli iş kararları vermek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bilinçli tedavi kararları vermek |
make informed treatment decisions |
| bilinçli sağlık kararları vermek. |
make informed health decisions. |
| bilinçli yatırım kararları vermek |
make informed investment decisions |
| bilinçli iş kararları |
informed business decisions |
| bilinçli kariyer kararları |
informed career decisions |
| bilinçli yatırım kararları almak. |
taking informed investment decisions. |
| bilinçli kararları desteklemek |
support informed decisions |
| bilinçli ve bilinçli |
aware and conscious |
| bilinçli ve bilinçli |
conscious and preconscious |
| yatırım kararları vermek |
making investment decisions |
| sağlık hizmeti kararları vermek |
to make health care decisions |
| kredi kararları vermek |
make credit decisions |
| iş kararları vermek |
make business decisions |
| son kararları vermek |
render final decisions |
| risk kararları vermek |
make risk decisions |
| satın alma kararları vermek |
make purchase decisions |
| tahsis kararları vermek |
make allocation decisions |
| satın alma kararları vermek |
make purchasing decisions |
| tedavi kararları vermek |
make treatment decisions |
| bu kararları vermek |
making these decisions |
| sağlık kararları vermek |
making health care decisions |
| ilgili kararları vermek |
to pass the relevant resolutions |
| zamanında iş kararları vermek |
make timely business decisions |
| istihdam kararları vermek |
making employment decisions |
| finansal ve işletme kararları vermek. |
making financial and operating decisions. |
| bu kararları vermek |
making these judgments |
| süreç kararları vermek |
making process decisions |
| yönetim kararları vermek |
to make management decisions |
| kalite kararları vermek |
making quality decisions |
| yönetim kararları vermek |
making management decisions |
| işe alma kararları vermek |
making hiring decisions |
| işe alma kararları vermek |
make hiring decisions |
| personel kararları vermek |
make personnel decisions |
| tüm kararları vermek |
to make all decisions |
| bilinçli kararlar vermek |
make informed decisions |
| bilinçli kararlar vermek |
making informed decisions |
| bilinçli onay vermek |
provide informed consent |
| daha bilinçli kararlar vermek |
make more informed decisions |
| bilinçli kararlar vermek |
make informed judgments |
| bilinçli kararlar vermek |
make informed judgements |
| daha bilinçli kararlar vermek |
make better-informed decisions |
| bilinçli bir karar vermek |
making an informed decision |
| bilinçli kararlar vermek |
to enable informed decisions |
| tam bilinçli bir karar vermek |
make a fully informed decision |
| tam bilinçli kararlar vermek |
make fully informed decisions |
| bilinçli bir yatırım kararı vermek |
to make an informed investment decision |
| hakkında bilinçli karar vermek |
to make an informed judgement about |
| daha bilinçli bir karar vermek |
making a better informed decision |
| bilinçli bir karar vermek |
to make an informed judgement |
| hakkında bilinçli bir karar vermek |
to make an informed decision about |