ilerlemeyi teşvik etmek

ilerlemeyi teşvik etmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ilerlemeyi teşvik etmek foster progress

ilerlemeyi teşvik etmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ilerlemeyi teşvik etmek encourage progress
ilerlemeyi teşvik etmek promote progress
ilerlemeyi teşvik etmek encourage progression
ilerlemeyi teşvik etmek encouraging advancement
ilerlemeyi teşvik etmek promote progression
ilerlemeyi teşvik etmek spur progress
ilerlemeyi teşvik etmek encourage advancement
sosyal ve ekonomik ilerlemeyi teşvik etmek promoting social and economic progress
ilerlemeyi teşvik etmek stimulate progress
daha fazla ilerlemeyi teşvik etmek encouraging further progress
teknolojik ilerlemeyi teşvik etmek foster technological progress
ilerlemeyi teşvik etmek promote advancement
sosyal ilerlemeyi teşvik etmek promote social progress
sosyal ilerlemeyi teşvik etmek foster social progress
teşvik etmek ve teşvik etmek encourage and foster
teşvik etmek ve teşvik etmek stimulate and encourage
teşvik etmek ve teşvik etmek promoting and encouraging
teşvik etmek ve teşvik etmek encourage and provide incentives
teşvik etmek ve teşvik etmek to encourage and stimulate
herhangi bir yasa dışı etkinliği teşvik etmek veya teşvik etmek promote or encourage any illegal activity
veya yasa dışı faaliyetleri teşvik etmek veya teşvik etmek or promote or encourage any illegal activity
ilerlemeyi takip etmek keep track of progress
ilerlemeyi maksimize etmek maximize progress
ilerlemeyi takip etmek keep abreast of progress
ilerlemeyi tespit etmek ascertain the progress
ilerlemeyi takip etmek following up the progress
ilerlemeyi taahhüt etmek commit to advancing
elde edilen ilerlemeyi rapor etmek to report on progress achieved
teşvik etmek için teşvik edilir are encouraged to promote
sporu teşvik ederek avrupa temel değerlerini teşvik etmek promoting european fundamental values by encouraging sport f
teşvik etmek için teşvik eder encourages to foster
hakaret etmek, kötüye kullanmak, taciz etmek, takip etmek, tehdit etmek veya başka türlü defame, abuse, harass, stalk, threaten or otherwise
teşvik etmek ve koordine etmek encouraging and coordinating
teşvik etmek ve mecbur etmek encourage and oblige
tüm toplumları etkilemek, teşvik etmek ve yardım etmek. to influence, encourage and assist societies throughout the
dahil etmek ve teşvik etmek involve and encourage
ilerlemeyi izlemek track progress
ilerlemeyi izlemek monitor progress
ilerlemeyi ölçmek measure progress
ilerlemeyi kontrol et check progress
ilerlemeyi değerlendirmek assess progress
ilerlemeyi takip et follow the progress
ilerlemeyi sürdürmek maintain progress
ilerlemeyi izler tracks progress
ilerlemeyi tartışmak discuss progress
ilerlemeyi gözden geçirme reviewing progress
ilerlemeyi değerlendirme assessing progress
ilerlemeyi geri al undo progress
ilerlemeyi yavaşlatmak slow the progression
ilerlemeyi baltalamak undermine progress