çıkıntılı oklüzyon

çıkıntılı oklüzyon teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çıkıntılı oklüzyon protrusive occlusion

çıkıntılı oklüzyon terimi için benzer kelimeler ve anlamları
anormal oklüzyon abnormal occlusion
dengeli oklüzyon balanced occlusion
merkezli oklüzyon centric occlusion
koroner oklüzyon coronary occlusion
oklüzyon eğrisi curve of occlusion
eksantrik oklüzyon eccentric occlusion
hiperfonksiyonel oklüzyon hyperfunctional occlusion
olmayan oklüzyon non-occlusion
normal oklüzyon normal occlusion
oklüzyon kuvveti occlusal force
patojenik oklüzyon pathogenic occlusion
retrusive oklüzyon retrusive occlusion
oklüzyon ateli occlusal splint
bilateral tubal oklüzyon bilateral tubal occlusion
vasküler oklüzyon vascular occlusion
venöz oklüzyon venous occlusion
trombotik oklüzyon thrombotic occlusion
arteriyel oklüzyon arterial occlusion
septal oklüzyon septal occlusion
akut oklüzyon acute occlusion
oklüzyon etkisi occlusion effect
oklüzyon testi occlusion test
mezenterik oklüzyon mesenteric occlusion
embolik oklüzyon embolic occlusion
mikrovasküler oklüzyon microvascular occlusion
karşıt oklüzyon opposing occlusion
oklüzyon taşıyan occlusion-bearing
gözlük veya oklüzyon spectacles or occlusion
oklüzyon boşluğu occlusal cavity
oklüzyon algılama occlusion sensing
zayıf oklüzyon poor occlusion
tekrarlanan oklüzyon repeated occlusion
çıkıntılı köşe coign
çıkıntılı protruded
çıkıntılı disk protruded disk
çıkıntılı protruding
çıkıntılı protrusive
çıkıntılı ridged
kılsı çıkıntılı villose
kılsı çıkıntılı villous
çıkıntılı parçalar protruding parts
çıkıntılı çiviler protruding nails
çıkıntılı protruding from
çıkıntılı parçalar projecting parts
dil çıkıntılı protruding tongue
çıkıntılı nesneler protruding objects
çıkıntılı yüzey ridged surface
kulakları çıkıntılı protruding ears
çıkıntılı son protruding end
çıkıntılı disk protruding disc