sızıntıyı içeren

sızıntıyı içeren teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sızıntıyı içeren contain the leak

sızıntıyı içeren terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sızıntıyı durdurmak stop leak
sızıntıyı gidermek fix a leak
sızıntıyı önlemek prevent leakage
sızıntıyı gidermek fix the leak
risk yoksa sızıntıyı durdur stop leak if without risk
sızıntıyı önlemek için to avoid leakage
sızıntıyı en aza indirmek minimize leakage
sızıntıyı önlemek için to avoid leaking
sızıntıyı durdurmak stop a leak
sızıntıyı durdurmak stop leakage
sızıntıyı kapatın, kaynağı kesin plug the leak, cut off the supply
sızıntıyı önlemek için dik upright to prevent leakage
sızıntıyı önler avoids leaking
sızıntıyı gidermek removing leakage
sızıntıyı kontrol etmek to control exudate
sızıntıyı en aza indirmek minimize leak
sızıntıyı azaltmak reduce leakage
sızıntıyı izole etmek to isolate the leak
sızıntıyı önlemek preventing from leaking
sızıntıyı önlemek avoid leaching
sızıntıyı en aza indirir. minimizing leakage.
sızıntıyı önlemek prevent leaching
sızıntıyı önlemek prevent leaking
sızıntıyı kontrol etmek control the leakage
sızıntıyı durdurmak stop leaking
içeren veya içeren consisting of or containing
içeren, dahil olan veya içeren kelimeler the words including, include or includes
tehlikeli maddeleri içeren tehlikeli maddeleri içeren olaylar incidents involving dangerous goods harmful substances
içeren comprising
ünlü harfler içeren consonantal
ingilizce sözcükler içeren fransızca franglais
içeren görüntüler imageries
dişli içeren involute gear
içeren involving
iyot içeren iodous
çok eşya içeren paket multipack
parfüm içeren orating
maliyetleri içeren contain costs
içeren which contains
ölüm riski içeren durum life-threatening condition
hangi içeren which entails
içeren davalar cases involving
masraf içeren containing costs
harfler ve sayılar içeren contain letters and numbers
içeren that contains
aşağıdakileri içeren ancak bunlarla sınırlı olmayan including but not limited to the following
içeren as comprising
içeren as involving
olup olmadığını da içeren including whether
hükümler içeren contain provisions