artmış uykululuk

artmış uykululuk teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
artmış uykululuk increased sleepiness

artmış uykululuk terimi için benzer kelimeler ve anlamları
epworth uykululuk ölçeği epworth sleepiness scale
epworth uykululuk skoru epworth sleepiness score
uykululuk ve ışığa duyarlılık sleepiness and sensitivity to light
uykululuk artırmak increase sleepiness
epworth uykululuk epworth sleepiness
uykululuk hissi feeling of sleepiness
çok uykululuk so sleepiness
uykululuk veya uyku hali sleepiness or drowsiness
uykululuk halindeyim i'm from sleepiness
karışıklık ve uykululuk confusion and sleepiness
artmış increased
artmış olan has increased
artmış prevalans increased prevalence
artmış olabilirlik increased likelihood
artmış duyu heightened sense
artmış kanama increased bleeding
ilgi artmış raised interest
artmış enfeksiyonlar increased infections
artmış inflamasyon increased inflammation
artmış oluşum increased occurrence
artmış görünüyor seems to increase
artmış olacak will have increased
artmış morarma increased bruising
artmış kanama eğilimi increased bleeding tendency
artmış göz içi basıncı increased intraocular pressure
artmış morbidite increased morbidity
artmış karaciğer enzimleri increased liver enzymes
artmış kardiyovasküler risk increased cardiovascular risk
artmış belirginlik increased prominence
artmış kızarıklık increased redness
artmış bir oranda at an increased rate
artmış enfeksiyon riski increased risk of infection
artmış at increased
artmış semptomlar increased symptoms
artmış hematokrit increased hematocrit
artmış depresyon increased depression
artmış uyuşukluk increased drowsiness
artmış morbidite ve mortalite increased morbidity and mortality
artmış having increased
artmış kanama riski increased bleeding risk
artmış serum glukozu increased serum glucose
artmış kanıtı is evidence of increased
artmış hastalık oranı increased rate of diseases
artmış oluşum increased formation
dikkat artmış have received increased attention
artmış had been increasing
artmış kanama zamanı increased bleeding time
artmış ödem increased edema
artmış eğilim increased propensity
artmış bir maruz kalmaya sahip olmak have an increased exposure