saklanacak bir yer

saklanacak bir yer teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
saklanacak bir yer a place to hide

saklanacak bir yer terimi için benzer kelimeler ve anlamları
saklanacak yer yok no place to hide
saklanacak bir şey yok nothing to hide
saklanacak bir kitap a book to be kept
saklanacak bir form a form to keep
saklanacak bir kopya verilecek will be given a copy to keep
saklanacak bir şey something to keep
arkasına saklanacak bir şey something to hide behind
saklanacak hiçbiryer nowhere to hide
saklanacak will be stored
saklanacak shall be stored
saklanacak is to be kept
saklanacak are to be kept
saklanacak konteyner container to keep
saklanacak çerezler cookies to keep
saklanacak günler days to keep
saklanacak belgeler documentation to be kept
veri saklanacak the data will be stored
saklanacak in which to keep
saklanacak shall be retained for
değerler saklanacak values will be stored
saklanacak programlar schedules to keep
tıbbi kaydınızda saklanacak it will be stored in your medical record
bundan sonra saklanacak shall thereafter keep
işlem saklanacak operation is to be kept
saklanacak dakikalar minutes to be kept
sadece saklanacak shall only be withheld
saklanacak en iyi ipuçları top tips to keep
için saklanacak will be stored for
saklanacak belgeler documents to be kept
saklanacak değişiklikler changes to keep
saklanacak dosyalar files to be kept
hangi saklanacak which served to hide
yer ve yer place and stead
yer yer place location
yer yer place publique
yer üstünde ve yer altında above ground and below ground
yer yer the place is located
yer yer eleştiri implacable criticism
yer fıstığı ve yer fıstığı ürünleri peanuts and peanut products
yer yer at over places
yer yer yapılar structures that place
yer yer place located
az yer bırakır veya yer kalmaz leaves little or no room
yer yer pavillion located
bir kaya ve sert bir yer arasında between a rock and a hard place
bir zaman ve bir yer a time and a place
bir kaya ve zor bir yer a rock and a hard place
bunlarla sınırlı olmamak üzere, bir linkte yer alan herhangi bir link dahil including without limitation any link contained in a linked
bir zaman ve bir yer var there's a time and a place
bir çocuğun büyümesi için iyi bir yer a good place for a boy to grow up