için bir yer bulmak

için bir yer bulmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
için bir yer bulmak finding a location for

için bir yer bulmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
için bir yer bulmak find a place for
bir yer bulmak find a place
bir yer bulmak find a location
bir yer bulmak find a spot
bir yer bulmak find a slot
bir yer bulmak find anywhere
uygun bir yer bulmak find a suitable place
iyi bir yer bulmak get a good spot
bir yer bulmak find somewhere
bir şeye yer bulmak to find room for something
bir yer bulmak finding somewhere
sessiz bir yer bulmak find a quiet spot
uygun bir yer bulmak find a suitable location
yaşayacak bir yer bulmak finding a place to live
iyi bir yer bulmak find a good spot
yaşayacak bir yer bulmak with finding somewhere to live
bir yer bulmak find a venue
gündemde bir yer bulmak find a slot in the agenda
ortak bir yer bulmak find some common ground
uygun bir yer bulmak find a great fit
rahat bir yer bulmak find a comfortable position
bir köpeği yenmek için bir sopa bulmak için to find a stick to beat a dog
yer bulmak get a spot
yer bulmak find space
yer bulmak find spot
yer bulmak find place
yer bulmak to obtain spot
arasında yer bulmak locate between
yer bulmak find a ground to
yer işaretlerini bulmak find landmarks
için bir çözüm bulmak find a solution for
bir çözüm bulmak için in order to find a solution
başka bir iş bulmak için to find another job
bir ürün bulmak için, lütfen aşağıdaki alana adını yazın to find a product, please type its name in the field below
için bir yol bulmak find a way for
bulmak için bir hazine a treasure to find
bunu bulmak için bir emir an order finding that
daha iyi bir iş bulmak için to get a better work
için bir eşleşme bulmak find a match for
bulmak için izin veren bir a which allows to find
iyi bir aday bulmak için to find a good candidate
bulmak için bir rehber a guide to find
bulmak için bir zaman a time to find
senin için bir yol bulmak find a way for you to
kanıt bulmak için fazla bir şeyimiz yok we have not far to go in search of proof
başka bir iş bulmak için to get another job
saklamak için bir yol bulmak finding a way to keep
yerel bir temsilci bulmak için to find a local representative
içinde bir iğne bulmak için to find a needle in a
meme kanseri için bir tedavi bulmak finding a cure for breast cancer