cinsel bütünlük ve özerklik hakkı

cinsel bütünlük ve özerklik hakkı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
cinsel bütünlük ve özerklik hakkı right to sexual integrity and autonomy

cinsel bütünlük ve özerklik hakkı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
cinsel özerklik sexual autonomy
özerklik hakkı right to autonomy
cinsel bütünlük sexual integrity
bütünlük hakkı right of integrity
fiziksel bütünlük hakkı right to physical integrity
bütünlük hakkı integrity right
cinsel özgürlük ve cinsel ahlaka karşı against sexual freedom and sexual morality
suçun cinsel veya cinsel şiddete maruz kaldığı yerlerde where the crime involves sexual or gender violence
cinsel kimlik belirleme hakkı right of sexual self-determination
özerklik ile ilgili autarchic
özerklik autarchy
özerklik autonomy
özerklik self-government
yarı özerklik semi-autonomy
kişisel özerklik personal autonomy
daha büyük özerklik greater autonomy
özerklik statüsü statute of autonomy
finansal özerklik financial autonomy
özerklik autonomy from
tam özerklik full autonomy
özel özerklik private autonomy
bireysel özerklik individual autonomy
artan özerklik increased autonomy
önemli özerklik substantial autonomy
özerklik duygusu sense of autonomy
özerklik kazanmak gain autonomy
yordamsal özerklik procedural autonomy
gömülü özerklik embedded autonomy
yerel özerklik local autonomy
özerklik desteği autonomy support
mali özerklik fiscal autonomy
özerklik tüzüğü autonomy charter
bedensel özerklik bodily autonomy
özerklik derecesi degree of autonomy
özerklik öğrenme learning autonomy
profesyonel özerklik professional autonomy
göreceli özerklik relative autonomy
özerklik autonomy for
büyük özerklik great autonomy
özerklik vermek grant autonomy
yeterli özerklik enough autonomy
özerklik autonomous patrimony
büyük ölçüde özerklik large degree of autonomy
geniş özerklik broad autonomy
bölgesel özerklik regional autonomy
yüksek özerklik high autonomy
özerklik kaybı loss of autonomy
özerklik kanunu autonomy law
sınırlı özerklik limited autonomy
yüksek düzeyde özerklik high level of autonomy