| senin mirasın |
your legacy |
senin mirasın terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| mirasın korunması |
heritage conservation |
| mirasın korunması |
heritage preservation |
| mirasın |
your heritage |
| maddi olmayan kültürel mirasın korunması |
safeguarding of the intangible cultural heritage |
| kültürel mirasın korunması |
preservation of cultural heritage |
| kültürel mirasın arttırılması |
enhancement of cultural heritage |
| mirasın korunması |
preserving heritage |
| mirasın gururu |
pride of heritage |
| mirasın arttırılması |
enhancement of heritage |
| mirasın korunması |
preservation of heritage |
| kültürel mirasın korunması |
cultural heritage protection |
| dijital mirasın korunmasına dair tüzük |
charter on the preservation of digital heritage |
| mirasın devam etmesi |
continuing a legacy |
| mirasın önemi |
heritage significance |
| mirasın mülkiyeti |
ownership of heritage |
| kültürel mirasın korunması |
safeguarding of cultural heritage |
| mirasın sonucu |
result of legacy |
| kültürel mirasın korunması |
preserving cultural heritage |
| özgürlük, ortak mirasın korunması |
safeguard the freedom, common heritage |
| mirasın vahşi doğası |
heritage wilderness |
| mirasın değeri |
the value of heritage |
| kişisel mirasın |
your personal legacy |
| kültürel mirasın korunması |
cultural heritage conservation |
| kültürel mirasın restorasyonu |
restoration of cultural heritage |
| kültür ve mirasın korunması |
culture and heritage conservation |
| bu mirasın zenginliği |
the richness of this heritage |
| mirasın korunması |
protection of the heritage |
| mimari mirasın korunması ve restorasyonu |
conservation and restoration of architectural heritage |
| dijital mirasın korunması |
digital heritage preservation |
| kültürel mirasın korunması |
protection of cultural heritage |
| kültürel mirasın bir parçası mı? |
part of cultural heritage? |
| mirasın değeri |
value of legacy |
| mirasın olacak |
your legacy will |
| kültürel mirasın genel yönü |
general direction of cultural heritage |
| mirasın vesayetçileri |
custodians of a legacy |
| senin ve senin için en iyi dileklerimle |
best wishes to you and yours |
| senin ve senin için |
for you and yours |
| senin ya da senin |
your or yours |
| senin sorumluluğum senin |
of you, my responsibility is to |
| senin için ve senin aracılığıyla |
to you, and through you |
| senin ve sadece senin |
your and only your |
| senin dünyan senin refleksin |
your world is a reflex of you |
| senin ya da senin |
can you or yours |
| tamam senin için |
all right for you |
| dilenci-senin-komşu |
beggar-your-neighbor |
| kalbim senin için kanıyor |
my heart bleeds for you |
| senin hayatında değil |
not on your life |
| bu senin için |
thats for you |
| senin |
thine |
| bu topraklar senin toprakların |
this land is your land |