son kararı aldı

son kararı aldı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
son kararı aldı has the final decision

son kararı aldı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kararı geri aldı reversed the decision
bu kararı aldı took this decision
kararı kendisi aldı took the decision himself
bildirim kararı aldı sought a declaratory judgment
peter piper aldı bir aldı peter piper picked a picked a
son boşanma kararı final decree of divorce
son boşanma kararı final judgment of divorce
son yatırım kararı final investment decision
son kararı ver make the final decision
son mahkeme kararı final court decision
son boşanma kararı final divorce decree
son dakika kararı last minute decision
son kararı vermek make final judgement
son kabul kararı final adoption decree
son kararı vermek give the final push
son tahkim kararı final arbitral award
son mahkeme kararı final court ruling
mahkemenin son kararı final order of court
son kararı vermek give the final ruling
son mahkeme kararı final court decree
son fesih kararı final decree of dissolution
son dakika kararı a last minute decision
son mahkeme kararı final court judgment
son seçim kararı final selection decision
son kararı verir makes the final decision
son kararı vermek rule a final decision
son kararı its final decision
son satın alma kararı final purchase decision
son dış inceleme kararı final external review decision
mahkemenin son kararı final order of a court
iddianın son kararı final resolution of the claim
son kararı vermek enforce the final judgment
son bir satın alma kararı a final purchasing decision
son kararı verdi rendered a final judgement
son değerlendirme kararı final summary judgement
son oylama kararı decision on the final vote
son kararı vermek pass final judgment
son kararı geçti passed final judgment
son başvuru kararı last resort decision
son zamanlarda yer aldı have taken place recently
son nefesini aldı took his last breath
son zamanlarda yerini aldı has recently replaced
son zamanlarda haberlerde yer aldı has been in the news lately
son zamanlarda aldı has recently taken
son zamanlarda aldı recently took on
son derece ciddiye aldı taken it extremely seriously
son nefesini aldı she took her last breath
son zamanlarda bir derece aldı recently obtained a degree
son sırada yer aldı was ranked last
son derece ciddiye aldı took extremely seriously