elde etmeye yönelik

elde etmeye yönelik teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
elde etmeye yönelik directed toward obtaining

elde etmeye yönelik terimi için benzer kelimeler ve anlamları
etkinlik elde etmeye yönelik faaliyet activity aimed at obtaining
kadına yönelik şiddete yönelik addressing violence against women
ayırt etmeye yönelik aimed at distinguishing
temsil etmeye yönelik oriented to represent
teşvik etmeye yönelik tedbirler measures directed to promote
yardım etmeye yönelik tutumlar attitudes towards helping
teşvik etmeye yönelik oriented to promoting
elde etmeye çalışmak try to achieve
elde etmeye yardımcı olmak assist in obtaining
elde etmeye devam et continue to achieve
elde etmeye çalışmak attempt to obtain
elde etmeye kararlıdır is committed to achieving
elde etmeye çalışmak attempting to obtain
elde etmeye doğru toward obtaining
elde etmeye kararlı determined to achieve
elde etmeye çalışmak look into getting
elde etmeye odaklanmak focus on obtaining
ne elde etmeye çalışıyorsun what you are trying to achieve
elde etmeye yardımcı olur helps achieving
elde etmeye yol açan leading to obtaining
elde etmeye çalışır tries to achieve
elde etmeye değer worth obtaining
ne elde etmeye çalışıyorsun? what are you trying to achieve?
elde etmeye eğildi bent on getting
kar elde etmeye başla start to get profit
elde etmeye yardımcı olmayı amaçlar aims to help achieve
elde etmeye doğru adım step towards getting
elde etmeye çalışmak try to attain
elde etmeye katkıda bulunmak contribute to obtaining
elde etmeye hazır is ready to achieve
sonuç elde etmeye odaklanın focus on achieving results
her ne elde etmeye çalışıyorsanız whatever you're trying to achieve
elde etmeye çalışmak working towards obtaining
elde etmeye güvenebilirsin you can count on getting
elde etmeye devam ediyor continues to achieve
elde etmeye çalışıyordu was trying to obtain
elde etmeye çalışıyorum i try to obtain
elde etmeye çalışırken in attempting to obtain
elde etmeye çalışıyorum i am trying to achieve
satış amaçlı elde tutulan duran varlıklardan elde edilen kazançlar gains on non current assets held for sale
doğrudan elde edilen veya doğrudan elde edilen mallar property derived or realized directly
maddi veya başka bir avantaj elde etmek için elde edilmiş veya beklenen obtained or expected to obtain pecuniary or other advantage
elde edildi elde edildi obtained obtained
ileriye yönelik anticipatory
ihracata yönelik ürün cash crop
çocuklara yönelik konuşma child-directed speech
gelişmeye yönelik developmental
sağlamaya yönelik tedbirler expedients
gençlere yönelik yapıtlar juvenilia
geçmişe yönelik retrospective