mutlaka gerçekleşmesi gerekmiyor

mutlaka gerçekleşmesi gerekmiyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
mutlaka gerçekleşmesi gerekmiyor not necessarily occur

mutlaka gerçekleşmesi gerekmiyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları

gerçekleşmesi gerekmiyor need not take place
mutlaka olması gerekmiyor not necessarily have
bunun mutlaka olması gerekmiyor that need not necessarily be the case
yapmanız gerekmiyor you don't need to
olması gerekmiyor are not supposed to
özel bir önlem gerekmiyor no special measures required
olması gerekmiyor needs not be
haber vermek gerekmiyor no notice required
değişiklik gerekmiyor no changes are needed
bağırman gerekmiyor you don't have to shout
katılmamız gerekmiyor we are not required to agree
kazanması gerekmiyor doesn't have to win
tecrübe gerekmiyor no experience required
olması gerekmiyor there doesn't have to be
pahalı olması gerekmiyor doesn't have to be expensive
bir şey yapılması gerekmiyor nothing needs to be done
daha fazla işlem yapılması gerekmiyor no further action to be taken
önlem gerekmiyor no measures required
kaydedilmesi gerekmiyor don't need to be saved
özel bir önlem gerekmiyor no special measures are necessary
özel bir önlem gerekmiyor no special precautions required
değişiklik gerekmiyor no change is needed
konuşmamız gerekmiyor we don't need to speak
hiçbir şeyin değiştirilmesi gerekmiyor nothing needs to be changed
olması gerekmiyor it isn't supposed to
bir satış sözleşmesinin imzalanması veya sonuçlandırılması gerekmiyor a contract of sale need not be concluded in or evidenced by
kapatılması gerekmiyor are not required to close
özel bir önlem gerekmiyor no special measures necessary
için logo gerekmiyor no logo is required for
hiçbir işlem yapılması gerekmiyor no action needs to be taken
üniforma giymem gerekmiyor i don't have to wear uniform
senin için hiçbir işlem yapılması gerekmiyor no action on your part is required
garanti kartı gerekmiyor no warranty card required
doğru olması gerekmiyor it doesn't have to be true
sizin yapmanız gerekmiyor you're not required to
üniforma olması gerekmiyor need not be uniform
artık desteklenmesi gerekmiyor no longer need to be supported
kanıtlanması gerekmiyor it does not need to be proven
için kod gerekmiyor no code required for
gerçekleşmesi için making it happen
gerçekleşmesi gereken to be realized
gerçekleşmesi muhtemel is likely to occur
gerçekleşmesi planlanan scheduled to take place
faydaların gerçekleşmesi benefits realization
faydaların gerçekleşmesi benefits realisation
gerçekleşmesi gereken to be realised
gerçekleşmesi nedeniyle due to take place
gerçekleşmesi bekleniyor expected to occur
gerçekleşmesi is to occur
daha önce gerçekleşmesi üzerine upon the earlier to occur