yaralanma veya ölümle sonuçlanabilir

yaralanma veya ölümle sonuçlanabilir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yaralanma veya ölümle sonuçlanabilir could result in injury or death

yaralanma veya ölümle sonuçlanabilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları

yaralanma veya ölümle sonuçlanabilir result in injury or death
ciddi yaralanma veya ölümle sonuçlanabilir could result in serious injury or death
ciddi yaralanma veya ölümle sonuçlanabilir can result in serious injury or death
ölümle sonuçlanabilir, ciddi yaralanma could result in death, serious injury
ölümle veya ciddi yaralanmalarla sonuçlanabilir result in death or serious injury
ölümle sonuçlanabilir could result in death
uyulmaması ölümle sonuçlanabilir failure to comply may result in death
ciddi yaralanma veya ölümle sonuçlanır result in serious injury or death
küçük veya orta dereceli yaralanma ile sonuçlanabilir could result in minor or moderate injury
olası yaralanma ile sonuçlanabilir resulting in possible injury
ihlaller hukuki veya cezai işlemlerle sonuçlanabilir. violations may result in civil or criminal action.
hukuki veya cezai sorumlulukla sonuçlanabilir. may result in civil or criminal liability.
eşlik eden veya sonuçlanan hasar veya yaralanma damages or injury that accompany or result
şahıslara veya mülklere verilen hasar veya yaralanma damage or injury to persons or property
yaralanma, kayıp veya kişi veya mülkün zarar görmesi injury, loss, or damage to person or property
ölümle sonuçlanmak result in death
ölümle sonuçlanan resulting in death
ölümle cezalandırılabilir punishable by death
ölümle sonuçlanır results in death
ölümle fırçalamak brush with death
ölümle ödenecek payable on death
ölümle sonuçlanan durum condition resulting in death
ölümle sonuçlandı resulted in death
ölümle tanış meet death
ölümle yüzleşmek facing death
ölümle yüzleşmek face death
ölümle başa çıkmak coping with death
ölümle sonuçlanan ensuing death
ölümle sonuçlanan resulting in fatalities
ölümle yüzleşmek confront death
ölümle with the death
ölümle sona erdi ended in death
ölümle tehdit threatened with death
ölümle uğraşmak deal with death
ölümle sonuçlandı resulted in fatalities
ölümle biter ends in death
ölümle sonuçlanan involving a fatality
ölümle ilgili kaza accident involving death
ölümle ilgili on mortality
ölümle uğraşmak dealt with a death
ölümle anlaşmak come to terms with death
ölümle tanış meet demise
ölümle başa çıkmak cope with death
ölümle yakın buluşma close encounter with death
ölümle tehdit threaten with death
ölümle kumar gamble with death
ölümle karşılaştı met demise
ölümle sonuçlanacak will result in death
acı veren bir ölümle ölmek die a painful death
sonuçta ölümle sonuçlanan ultimately resulting in death