Goca
Sözlük
güvenmek zorunda kalabilir
güvenmek zorunda kalabilir
teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı
Türkçe
İngilizce
güvenmek zorunda kalabilir
might have to rely on
güvenmek zorunda kalabilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
oynamak zorunda kalabilir
might have to play
sonuçlandırmak zorunda kalabilir
might have to conclude
yükseltmek zorunda kalabilir
might have to raise
kenara çekilmek zorunda kalabilir
may have to step aside
ücret almak zorunda kalabilir
may have to wage
kalmak zorunda kalabilir
might have to stay
yüzleşmek zorunda kalabilir
might have to face
hiç yüzleşmek zorunda kalabilir
may ever have to face
beklemek zorunda kalabilir
might have to wait
güvenmek zorunda
have to rely on
güvenmek zorunda kaldı
had to rely
güvenmek zorunda
must rely upon
güvenmek zorunda
has to rely on
güvenmek zorunda kalmadan
without having to rely on
genellikle güvenmek zorunda kalacak
will often have to rely on
artık güvenmek zorunda değil
no longer forced to rely on
sık sık güvenmek zorunda
often forced to rely on
hala güvenmek zorunda
still have to rely on
güvenmek zorunda
has to rely on its
güvenmek zorunda kalmaktan çok
than having to rely on
zorunda kalmak zorunda
forced into having to
zorunda kalmak zorunda kaldım
i'd be forced to
zorunda olmak zorunda
is forced to have
kalabilir
can be accommodated
kalabilir
may remain
sende kalabilir
you can keep it
kalabilir
can remain
maruz kalabilir
may be exposed
hamile kalabilir
may become pregnant
isimsiz kalabilir
you may remain anonymous
kalabilir
might remain
geride kalabilir
can get behind
maruz kalabilir
can be exposed
hayatta kalabilir
can survive
hayatta kalabilir
are able to survive
hamile kalabilir
might get pregnant
ile kalabilir
may remain with
sıkışıp kalabilir
can get stuck
aynı kalabilir
can remain the same
hayatta kalabilir
may survive
isimsiz kalabilir
may remain anonymous
uyuya kalabilir
may fall asleep
memnun kalabilir
may rest satisfied
hayatta kalabilir
could survive
kalabilir
may accommodate
içinde kalabilir
that can be accommodated in
yerinde kalabilir
can stay in place
dolmamış kalabilir
may remain unfilled
durgun kalabilir
may remain stagnant
iyi kalabilir
may well remain