ufkumu genişletti

ufkumu genişletti teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ufkumu genişletti broadened my horizons

ufkumu genişletti terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ufkumu genişletmek broaden my horizons
ufkumu genişlet expand my horizons
ufkumu genişlet widen my horizon
ufkumu büyüt enlarge my horizon
genişletti has extended
boşluğu genişletti widened the gap
operasyonlarını genişletti expanded its operations
erişimini genişletti expanded its reach
kapsamı genişletti widened the scope
fikrimi genişletti broadened my mind
menzilini genişletti extended its range
ufkunu genişletti broadened your horizons
tesislerini genişletti expanded its facilities
portföyümüzü genişletti expanded our portfolio
üyeliğini genişletti expanded its membership
kapsamını genişletti extended its scope
bakış açımı genişletti broadened my perspective
varlığını genişletti expanded its presence
görüşümü genişletti broadened my view
uzmanlığını genişletti extended its expertise
genişletti has expanded its
bilgimi genişletti widened my knowledge
kapsamını genişletti expanded its scope
liderliğini genişletti extended their lead
bilgimi genişletti expanded my knowledge
tedarikini genişletti expanded its provision
bunu da içerecek şekilde genişletti extended this further to include
kütüphaneyi genişletti expanded the library
olasılıklarımızı genişletti extended our possibilities
yetkileri daha da genişletti further expanded the mandates
pozisyonumuzu genişletti expanded our position
çabalarımızı genişletti expanded our efforts to
genişletti have expanded through
kapsamını genişletti extended its coverage
personelini genişletti expanded its staff
donör tabanını genişletti expanded its donor base
rolünü genişletti expanded its role
erişimimizi genişletti expanded our reach
ilişkisini genişletti extended its relationship
sunmak için genişletti has expanded to offer
gücünü genişletti expanded its power
ufkunu genişletti expanded its horizons
ürün portföyümüzü genişletti expanded our product portfolio
bunu genişletti has extended this
genişletti made it broader
odağını genişletti expanded its focus
iş genişletti expanded the business
yeni genişletti had just widened
erişimini genişletti broadened its reach
kendini genişletti extended herself