kanunen yasaklanacak

kanunen yasaklanacak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kanunen yasaklanacak shall become statute-barred

kanunen yasaklanacak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yasaklanacak to be barred
yasaklanacak shall be prohibited
yasaklanacak will be barred
yasaklanacak will be banned
yasaklanacak shall be barred
yasaklanacak shall be forbidden
yasaklanacak shall be prohibited from
yasaklanacak will be prohibited
yasaklanacak will be forbidden
yasaklanacak will be banned from
hak talebi yasaklanacak claim will be barred
sonsuza dek yasaklanacak forever be barred
dava sebebi yasaklanacak cause of action will be barred
sonra yasaklanacak shall be barred after
sonsuza dek yasaklanacak shall be forever barred
sonsuza dek yasaklanacak will be forever barred
kesinlikle yasaklanacak it shall be strictly forbidden
yasaklanacak are to be banned
sürece yasaklanacak shall be barred unless
girmesi yasaklanacak will be barred from entering
yasaklanacak going to be banned
kanunen kabul edilmeyen disallowable
kanunen statutorily
kanunen imzalanmış signed into law
kanunen istenmedikçe except as required by law
kanunen evli lawfully married
kanunen yasak prohibited by law
kanunen mevcut lawfully present
kanunen non-deductible
kanunen haklı lawfully entitled
kanunen isteniyorsa if required by law
kanunen istendiğinde when required by law
kanunen ele geçirilmiş lawfully seized
kanunen elde edilmiş lawfully obtained
kanunen yasak olan yerlerde where prohibited by law
kanunen yasaklanmayan ölçüde to the extent not prohibited by law
kanunen yasaklanmıştır is prohibited by law
kanunen veya başka türlü by law or otherwise
kanunen zorunlu değil not required by law
kanunen mahkeme celbi lawfully issued subpoena
kanunen uygun available by law
kanunen gerekli lawfully required
kanunen yetkili lawfully authorized
kanunen sağlanmış çareler remedies afforded by law
kanunen kabul edildi lawfully received
kanunen sona erdi lawfully terminated
kanunen zorunlu compulsory by law
kanunen yapmak ya da yapılmasına sebep olmak lawfully do or cause to be done
kanunen izin verildiğinde when permitted by law
kanunen yapılmış lawfully made