| yasal hale getirmek için |
to make it legal |
yasal hale getirmek için terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| yasal hale getirmek |
rendering legal |
| yasal hale getirmek |
making it legal |
| yasal hale getirmek |
making legal |
| için uygun hale getirmek |
make it suitable for |
| denetim için uygun hale getirmek |
make available for inspection |
| dünyayı demokrasi için güvenli hale getirmek |
making the world safe for democracy |
| kapsamlı hale getirmek için |
to make it extensive |
| işleri daha karmaşık hale getirmek için |
to make things more complicated |
| hayatlarını daha iyi hale getirmek için |
change their lives for the better |
| için daha zor hale getirmek |
making it more difficult for |
| hayatımızı daha iyi hale getirmek için |
change our lives for the better |
| daha rahat hale getirmek için |
to make it more comfortable |
| daha alakalı hale getirmek için |
to make it more relevant |
| daha uygun hale getirmek için |
to make more convenient |
| işleri daha ilginç hale getirmek için |
to make things more interesting |
| bağış için uygun hale getirmek |
making available for donation |
| için daha uygun hale getirmek |
make it more convenient for |
| iş göremez hale getirmek için tasarlanmış |
designed to incapacitate |
| enkazı etkisiz hale getirmek için hala yerinde değil. |
to neutralise the wreck is still not in place. |
| daha genel hale getirmek için |
to make it more general |
| daha güvenli hale getirmek için |
to further secure your |
| için daha kolay hale getirmek |
make it much easier for |
| listeleri güvenli hale getirmek için |
to secure listings |
| için uygun hale getirmek |
make it convenient for |
| onları uygun hale getirmek için |
in order to make them affordable |
| herkes için daha iyi hale getirmek |
make it better for everyone |
| sadece uygulanabilir hale getirmek için gerekli olan ölçüde |
only to the extent necessary to make it enforceable |
| başarıyı daha iyi hale getirmek için |
to better enable success |
| için daha uygun hale getirmek |
making it more suitable for |
| daha uygulanabilir hale getirmek için |
to make it more applicable |
| optimum hale getirmek için benzersiz indeksleme işlemi |
unique indexing process to make optimal |
| suyu içmek için güvenli hale getirmek |
making water safe to drink |
| kendimizi sizin için uygun hale getirmek |
make ourselves available to you |
| verileri güvenli hale getirmek için içerikleri şifreleme |
encrypt contents to secure data |
| daha anlaşılır hale getirmek için |
to make it more understandable |
| bitkiler için uygun hale getirmek |
make available to plants |
| onları daha verimli hale getirmek için |
in order to make them more efficient |
| hayatlarını daha iyi hale getirmek için |
to transform lives for the better |
| onları daha basit hale getirmek için |
to make them simpler |
| anahtarlar şimdi daha kolay hale getirmek için orada test ediliyor |
switches are now being tested there to make it easier |
| bilinir hale getirmek için |
to make known our |
| daha ayrıntılı hale getirmek için |
to make it more thorough |
| daha tutarlı hale getirmek için. |
to make it more consistent. |
| daha anlaşılır hale getirmek için |
to make more understandable |
| performans için uygun hale getirmek |
make available for performance |
| ürünlerini kullanılabilir hale getirmek için. |
to make its products available. |
| operasyonel hale getirmek için |
to making it operational |
| çevre dostu hale getirmek için |
to make it environmentally friendly |
| onları daha sağlam hale getirmek için |
to make them more robust |
| girişi güvenli hale getirmek için |
to secure input from |