kendi kendini temizleyen yüzeyler

kendi kendini temizleyen yüzeyler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kendi kendini temizleyen yüzeyler self-cleaning surfaces

kendi kendini temizleyen yüzeyler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kendi kendini temizleyen filtre self-cleaning filter
kendi kendini temizleyen self-scouring
kendi kendini temizleyen cam self-cleaning glass
kendi kendini temizleyen fırınlar self-cleaning ovens
kendi kendini temizleyen temas self-cleaning contact
kendi kendini temizleyen are self-cleaning
kendi kendini temizleyen meme self cleaning nozzle
kendi kendini temizleyen sensör ünitesi self cleaning sensor unit
kendi kendini temizleyen sırt self-cleaning tread
kendi kendini temizleyen boya self-cleaning paint
kendini temizleyen self-cleaning
kendini temizleyen mıknatıs self-cleaning magnet
kendini temizleyen tasarım self-cleaning design
kendini temizleyen bıçak self cleaning blade
- kendini temizleyen sırt deseni - self cleaning tread pattern
üyeleri temizleyen that are clearing members
kendini yapılandırma ve kendi kendini iyileştirme self-configuring and self-healing
kendi kendini imha etme ve kendi kendine devre dışı bırakma özellikleri self-destruct and self-deactivation features
kendi kendini imha etme ve kendi kendine devre dışı bırakma f self-destruct and self-deactivation f
briket yüzeyler blockwork
çevresel yüzeyler environmental surfaces
ısıtılmış yüzeyler heated surfaces
erişilebilir yüzeyler accessible surfaces
eşleşmiş yüzeyler mated surfaces
gıda ile temas eden yüzeyler food contact surfaces
çevresindeki yüzeyler surrounding surfaces
nemli yüzeyler damp surfaces
buzlu yüzeyler icy surfaces
uzatıcı yüzeyler extensor surfaces
yapay yüzeyler artificial surfaces
topraklanmış veya topraklanmış yüzeyler earthed or grounded surfaces
oluşturulmuş yüzeyler formed surfaces
hareketli yüzeyler moving surfaces
kritik yüzeyler critical surfaces
hijyenik yüzeyler hygienic surfaces
havai yüzeyler overhead surfaces
gözenekli yüzeyler porous substrates
düzensiz yüzeyler irregular surfaces
iç yüzeyler internal finishes
yüzeyler oluşturmak form surfaces
tüm yüzeyler all surfaces
aşınmış yüzeyler worn surfaces
gizli yüzeyler concealed surfaces
küflü yüzeyler moldy surfaces
önerilen yüzeyler recommended surface finishes
kırık yüzeyler broken surfaces
kemikli yüzeyler bony surfaces
çeşitli yüzeyler various surfaces
kötü yüzeyler poor surfaces
ahşap yüzeyler wooden substrates