kısıtlamaya dayalı

kısıtlamaya dayalı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kısıtlamaya dayalı constraint-based

kısıtlamaya dayalı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kısıtlamaya bağlı hareket tedavisi constraint-induced movement therapy
kısıtlamaya devam et continue to constrain
bu kısıtlamaya tabi subject to this restriction
herhangi bir kısıtlamaya tabi subject to any restrictions
herhangi bir yasal kısıtlamaya tabi olmak subject to any legal constraints
nicel kısıtlamaya eşdeğer ölçü measure equivalent to a quantitative restriction
herhangi bir kısıtlamaya tabi değil not subject to any restrictions
kısıtlamaya tabi is subject to restriction
kısıtlamaya neden olmak lead to restraint
kısıtlamaya çalış try to restrain
kısıtlamaya tabi subject to the constraint that
kısıtlamaya gerek yok need not restrict
kısıtlamaya uymak obey the constraint
herhangi bir kısıtlamaya uymak comply with any restrictions
gerçeklere dayalı ve sadece iddialara dayalı değil based on facts and not merely on allegations
varlığa dayalı fon asset-backed fund
varsayıma dayalı çıkarsama hypothetico-deductive
devamlı iyeliğe dayalı mülkiyet hakkı udal
sezgiye dayalı tahmin guesstimate
dayalı based on
dayalı based upon
kanıta dayalı evidence-based
olaya dayalı event-driven
zamana dayalı time-based
talebe dayalı demand-driven
cinsiyete dayalı şiddet gender-based violence
varlığa dayalı menkul kıymetler asset-backed securities
gerçeklere dayalı fact-based
performansa dayalı performance-based
standartlara dayalı standards-based
bilime dayalı science-based
riske dayalı yaklaşım risk-based approach
yere dayalı place-based
araştırmaya dayalı research-based
ihracata dayalı export-led
varlığa dayalı asset-backed
varsayıma dayalı based on the assumption
gevşek dayalı loosely based
kurallara dayalı rules-based
kanıta dayalı tıp evidence-based medicine
hisse senedine dayalı tazminat stock-based compensation
cinsiyete dayalı gender-based
tahakkuk esasına dayalı muhasebe accrual basis of accounting
sözleşmeye dayalı olarak on a contractual basis
özsermayeye dayalı equity-settled
kanıta dayalı uygulama evidence-based practice
ihracata dayalı büyüme export-led growth
soruna dayalı issue-based
sonuçlara dayalı yönetim results-based management
aboneliğe dayalı subscription-based