gelişmeleri yakından takip etmek

gelişmeleri yakından takip etmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
gelişmeleri yakından takip etmek keep abreast of developments

gelişmeleri yakından takip etmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yeni gelişmeleri yakından takip etmek keep abreast of new developments
değişiklikleri ve gelişmeleri yakından takip etmek keep abreast of the changes and developments
gelişmeleri yakından takip eder closely monitors developments
gelişmeleri yakından takip etti closely followed developments
gelişmeleri yakından takip etti closely monitored developments
üye devletlerdeki gelişmeleri yakından izlemek to monitor developments in the member states closely
gelişmeleri yakından izliyor olmak be closely watching developments
gelişmeleri takip etmek follow up developments
gelişmeleri takip etmek tracking developments
gelişmeleri takip etmek following advances
gelişmeleri takip etmek following up developments
gelişmeleri takip etmeye devam etmek to continue following developments
hakaret etmek, kötüye kullanmak, taciz etmek, takip etmek, tehdit etmek veya başka türlü defame, abuse, harass, stalk, threaten or otherwise
gelişmeleri takip et track improvements
gelişmeleri takip eder follows developments
bu gelişmeleri takip ederek following these developments
gelişmeleri takip et follow developments
gelişmeleri takip et following enhancements
gelişmeleri takip et follow the advances
gelişmeleri dikkatle takip edecek will carefully follow developments
güncel gelişmeleri takip et follow current developments
yakından takip etmek keeping a close eye
yakından takip etmek keep a close check on
yakından takip etmek following closely
yakından takip etmek keeping a close watch
çok yakından takip etmek following too closely
yakından takip etmek following up closely
yakından takip etmek following closely behind
çok yakından takip etmek following very closely
son teknolojiyi yakından takip etmek, keeping abreast of the latest technology,
yakından takip etmek keeping close surveillance
dünya meselelerini yakından takip etmek keep abreast of world affairs
yakından takip etmek to have close follow up
topuklarda yakından takip etmek following close on the heels
gelişmeyi yakından takip etmek following closely the development
yakından takip etmek have a close follow up
hayatlarını yakından takip etmek unite their lives evermore closely to
yakından takip etmek keep a close follow up
işleri yakından takip etmek keeping a close eye on things
süreci yakından takip etmek closely following the process
yakından takip etmek giving close follow up
yeni trendleri yakından takip etmek keep abreast of new trends
yakından takip etmek following closely upon
gelişmeleri için onlara yardım etmek to help them improve
son gelişmeleri teşvik etmek encouraging recent progress
tarımdaki gelişmeleri teşvik etmek promote advances in agriculture
sosyal gelişmeleri teşvik etmek drive social improvements
siyasi gelişmeleri teşvik etmek encouraging political developments
yakından takip closely monitored
yakından takip et keep a close eye