ürün göze girerse

ürün göze girerse teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ürün göze girerse if product gets into eyes

ürün göze girerse terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yutulduğunda veya hava yollarına girerse ölümcül olabilir may be fatal if swallowed and enters airways
eğer gözlerinin içine girerse if it gets in your eyes
pestisit içeri girerse if pesticide gets inside
cihaza su veya diğer sıvılar girerse, in the event that water or other liquids enter the device, p
eğer bir fatura kanuna girerse if a bill becomes law
sıvı içeri girerse if fluid gets into
eğer toprağa girerse if enters soil
yutulduğunda ve solunum yollarına girerse if swallowed and enters airways
eğer başın belaya girerse if you run into trouble
eğer biri senin evine girerse if someone breaks into your house
ürün bazında ürün product by product basis
ürün veya ürün item or product
ürün çekme ve ürün geri çağırma product withdrawal and product recall
ürün düzeyinde ürün item level product
bu ürün veya ürün ailesi için packard. packard for this product or product family.
göze göz an eye for an eye
amacı uğruna tehlikeyi göze alma brinkmanship
göze çarpan bant conspicuity tape
göze çarpan conspicuous
göze çarpan tüketim conspicuous consumption
göze göz, bir eye for an eye, an
göz göze eye to eye
göze batan şey eyesore
göze batma flagrancy
göze batan flagrant
göze çarpmayan inconspicuous
göze çarpmamak not bat an eye
göz göze görmek see eye to eye
göze hitap eden sightly
göze batan glaring
göze girmeye çalışma grandstand play
göze çarpmak vis a vis
göze çarpıyor stands out
göze alamaz can't afford
göze alamaz cannot afford
göze çarpmak striking out
göze çarpmak stand out for
göze çarpan darbe glancing blow
göz göze gelmek meets the eye
göze alamaz i can't afford
göze çarpmak staking out
göze çarpan noktalar salient points
göz göze görmek see eye to eye with
göz göze gözle görmüyorum don't see eye to eye
göze alamayız we cannot afford
göze çarpmamak stand out against
göze alamaz we can't afford
hemen göze çarpmayacak şekilde subtle way
kalabalıkta göze çarpmak stand out in a crowd
göze çarpmak take the spotlight