bu bölgeye özgü

bu bölgeye özgü teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bu bölgeye özgü native to this region

bu bölgeye özgü terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bölgeye özgü endemic to the region
bölgeye özgü unique to the region
bölgeye özgü veriler region specific data
bölgeye özgü indigenous to the region
bu bölgeye özgü unique to this region
bölgeye özgü olmak be territory specific
bölgeye özgü içerik region specific content
bölgeye özgü specific of the region
bölgeye özgü içerik region-specific context
bir bölgeye özgü intrinsic to a region
bölgeye özgü region-unique
bir bölgeye özgü endemic to a region
bölgeye özgü bitkiler plants indigenous to the area
ülkeye ve bölgeye özgü country and region specific
belirli bir coğrafi bölgeye özgü specific to a particular geographic area
bölgeye birçok zo-
bölgeye teslim olmak submit to the jurisdiction
bölgeden bölgeye from region to region
bölgeye gitmek go with the territory
bölgeye genel bakış area overview
bölgeye yönelik mutagenez site-directed mutagenesis
bölgeye hizmet etmek serving the region
bölgeye ziyaretçiler visitors to the region
her bölgeye ulaşmak reach every district
bölgeden bölgeye değişir varies from region to region
bölgeden bölgeye anlaşma region-to-region agreement
bölgeye göre according to region
bölgeye git go zone
keşfedilmemiş bölgeye girmek into uncharted territory
bölgeye bakın see region
bölgeye göre değişir varies by region
coğrafi bölgeye göre by geographical area
bölgeye püskürtülerek by spraying the area
etkilenen bölgeye uygula apply to affected area
bölgeye bağlı olarak depending on the region
her bölgeye ulaşmak reaching every district
herhangi bir bölgeye teslim etmek submit to any jurisdiction
bölgeye bağlı olarak depending on the area
nüfusun düzenlenmesi ve bölgeye göre sınırlanması the regulation of population and territorial demarcation of
küreselden bölgeye from global to regional
bölgeye masaj yap massage the area
bölgeden bölgeye from area to area
bilinmeyen bölgeye into unknown territory
kendilerini bölgeye teslim etmek submit themselves to the jurisdiction
bölgeye hakim olmak dominate the area
uzak bölgeye far-flung region
bölgeye misyon mission to the region
bölgeye bakan facing the region
bölgeye göre değişir varies by location
bölgeye rağmen although the region