sınır ötesi kaçakçılık

sınır ötesi kaçakçılık teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sınır ötesi kaçakçılık smuggled across borders

sınır ötesi kaçakçılık terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sınır ötesi kaçakçılık yapılan are smuggled across the border
sınır ötesi kaçakçılık smuggle across the border
sınır ötesi ve ulus ötesi cross-border and transnational
sınır ötesi olmayan sınır non-cross border
kaçakçılık önleme ve sınır kontrolü intendancy of smuggling prevention and border control
sınır ötesi cross-border
kızıl ötesi sinir infraorbital nerve
kızıl ötesi sinir infratrochlear nerve
sınır ötesi transboundary
sınır ötesi across borders
sınır ötesi across boundaries
sınır ötesi ticaret cross-border trade
sınır ötesi işlemler cross-border transactions
sınır ötesi işbirliği cross-border cooperation
sınır ötesi cross boundaries
sınır ötesi birleşme cross-border merger
sınır ötesi ticaret trading across borders
sınır ötesi akışlar cross-border flows
sınır ötesi sağlık hizmetleri cross-border healthcare
sınır ötesi transfer cross-border transfer
sınır ötesi sermaye akışları cross-border capital flows
sınır ötesi borç verme cross-border lending
sınır ötesi ödemeler cross-border payments
sınır ötesi ticaret cross-border business
sınır ötesi risk cross border risk
sınır ötesi anlaşma cross-border deal
sınır ötesi yatırım cross-border investment
sınır ötesi faaliyetler cross-border activities
sınır ötesi suç cross-border crime
sınır ötesi konular cross border issues
sınır ötesi hizmetler cross-border services
sınır ötesi faaliyet cross-border activity
sınır ötesi işbirliği programları cross-border cooperation programmes
sınır ötesi operasyonlar cross-border operations
uzun menzilli sınır ötesi hava kirliliği long-range transboundary air pollution
sınır ötesi ticaret cross-border trading
sınır ötesi bankalar cross-border banks
uzun menzilli sınır ötesi hava kirliliği sözleşmesi convention on long-range transboundary air pollution
sınır ötesi across the boundary
sınır ötesi alışveriş cross-border shopping
sınır ötesi hareket cross-border movement
sınır ötesi temel cross-border basis
sınır ötesi işçiler cross-border workers
sınır ötesi maruz kalma cross-border exposure
sınır ötesi rekabet cross-border competition
sınır ötesi göç cross-border migration
sınır ötesi yerleşim cross-border settlement
sınır ötesi çatışma cross-border conflict
sınır ötesi mobilite cross-border mobility
sınır ötesi yaptırım cross-border enforcement