için risk teşkil ediyor

için risk teşkil ediyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
için risk teşkil ediyor poses a risk for

için risk teşkil ediyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hem hayvan hem de halk sağlığı için risk teşkil ediyor that pose a risk for both animal and public health
için büyük bir risk teşkil ediyor poses a major risk to
risk teşkil ediyor poses a risk
potansiyel olarak risk teşkil ediyor potentially posing a risk
ciddi bir risk teşkil ediyor poses a serious risk
yüksek risk teşkil ediyor poses a high risk of
risk teşkil ediyor it poses a risk
daha büyük bir risk teşkil ediyor poses a greater risk
daha az risk teşkil ediyor poses less risk
daha yüksek risk teşkil ediyor. posing a higher risk.
özel risk teşkil ediyor poses special risk
büyük risk teşkil ediyor poses great risk
petrol risk teşkil ediyor oil poses risks
potansiyel bir risk teşkil ediyor poses a potential risk
bu bir risk teşkil ediyor that pose a risk
teşkil etmek veya teşkil etmek olarak yorumlanmak constitute or be construed as constituting
için bir sorun teşkil ediyor poses a problem for
birçok kadın için engel teşkil ediyor. remains an obstacle for many women.
için zorluk teşkil ediyor poses challenges for
için tehdit teşkil ediyor is posing a threat to
için risk teşkil edebilir could pose a risk to
güvenlik için risk teşkil eder poses a risk to safety
sağlık için risk teşkil etmek posing a risk to health
zorluk teşkil ediyor poses a challenge
problem teşkil ediyor poses a problem
doğrudan tehdit teşkil ediyor poses a direct threat
tehlike teşkil ediyor poses a hazard
bu bir problem teşkil ediyor this poses a problem
önemli bir zorluk teşkil ediyor poses a significant challenge
ciddi bir meydan okuma teşkil ediyor poses a serious challenge
zorluk teşkil ediyor poses a difficulty
büyük bir zorluk teşkil ediyor poses a major challenge
gerçek bir meydan okuma teşkil ediyor poses a real challenge
gerçek bir sorun teşkil ediyor poses a real problem
suç teşkil ediyor makes it a criminal offense
örnek teşkil ediyor she leads by example
büyük bir sorun teşkil ediyor poses a major problem
tehdit teşkil ediyor poses threat
tehlikeli bir emsal teşkil ediyor sets a dangerous precedent
bir sorun teşkil ediyor it poses a problem
bu kötü bir örnek teşkil ediyor this sets a bad example
ciddi bir tehlike teşkil ediyor poses a serious danger
daha fazla tehdit teşkil ediyor poses more of a threat
kritik bir zorluk teşkil ediyor poses a critical challenge
engel teşkil ediyor it poses an obstacle
ciddi tehdit teşkil ediyor poses serious threat
küçük tehdit teşkil ediyor poses little threat
yük teşkil ediyor poses a burden
iki yönlü bir sorun teşkil ediyor it poses a twofold problem
ama bir sorun teşkil ediyor but it poses a problem