| sürdürülebilir kalkınmayı geliştirmek |
advance sustainable development |
sürdürülebilir kalkınmayı geliştirmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek |
promoting sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek |
promote sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek |
support sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak |
drive sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme |
of promoting sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı yaygınlaştırmak |
to mainstream sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek |
fostering sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek |
foster sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak |
driving sustainable development |
| sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı teşvik etmek |
foster sustainable economic development |
| sürdürülebilir kalkınmayı şekillendirme |
shaping sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak |
is to achieve sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı operasyonelleştirmek |
operationalize sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak |
enable sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek |
to promote sustainable develop |
| sürdürülebilir kalkınmayı arar |
looks for sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı harekete geçirmek |
setting in motion the sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek |
encourage sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmek |
realize sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için |
for achieving sustainable development |
| sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak |
ensure sustained development |
| sürdürülebilir kalkınmayı |
has mainstreamed sustainable development into a |
| ekonomik kalkınmayı geliştirmek |
enhance economic development |
| ekonomik ve sosyal kalkınmayı geliştirmek |
enhance economic and social development |
| kalkınmayı teşvik etmek |
encourage the development |
| kalkınmayı teşvik etmek |
promoting development |
| ekonomik kalkınmayı teşvik etmek |
foster economic development |
| ekonomik kalkınmayı artırmak |
boost economic development |
| kalkınmayı baltalıyor |
undermines development |
| kalkınmayı kolaylaştırmak |
facilitating the development |
| kalkınmayı sağlamak |
accommodate development |
| ekonomik kalkınmayı teşvik etmek |
encourage economic development |
| kalkınmayı baltalamak |
undermining the development |
| ekonomik kalkınmayı engelle |
hinder economic development |
| ekonomik kalkınmayı teşvik etmek |
promote economic development |
| ekonomik kalkınmayı sürdürmek |
sustain economic development |
| kalkınmayı yönlendirmek |
directing development |
| kalkınmayı teşvik etmemek |
discourage the development |
| kalkınmayı sürdürmek |
sustain development |
| dengeli kalkınmayı teşvik etmek |
promote balanced development |
| kalkınmayı onaylama |
approving development |
| kırsal kalkınmayı teşvik etmek |
fostering rural development |
| ekonomik kalkınmayı sağlamak |
enabling economic development |
| kalkınmayı durdurma |
halting development |
| bölgesel kalkınmayı hedefleyen |
aimed at regional development |
| ekonomik kalkınmayı teşvik etmek |
drive economic development |
| kalkınmayı bütünleştirmek |
integrate development |
| kalkınmayı desteklemede |
in supporting development |
| kalkınmayı engeller |
stifles the development |
| çevre ve kalkınmayı karar alma süreçlerine entegre etmek. |
integrating environment and development in decision-making. |