büyük ölçüde yoğunlaşmış

büyük ölçüde yoğunlaşmış teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
büyük ölçüde yoğunlaşmış greatly intensified

büyük ölçüde yoğunlaşmış terimi için benzer kelimeler ve anlamları
-ekstra yoğunlaşmış extra-condensed
çok yoğunlaşmış highly concentrated
yoğunlaşmış bilanço condensed balance sheet
yoğunlaşmış nem condensed moisture
yoğunlaşmış form condensed form
yoğunlaşmış odak intensified focus
yoğunlaşmış tanenler condensed tannins
etrafında yoğunlaşmış concentrated around
yoğunlaşmış has condensed
yoğunlaşmış is condensed
yoğunlaşmış halde in condensed form
yoğunlaşmış are intensified
yoğunlaşmış sıvı condensed liquid
sadece yoğunlaşmış only intensified
yoğunlaşmış varlık intensified presence
yoğunlaşmış bir şekilde in a condensed way
yoğunlaşmış tek ifade condensed single statement
yoğunlaşmış uçuculuk intensified volatility
tamamen yoğunlaşmış fully densified
bu yoğunlaşmış this is condensed
yoğunlaşmış in a condensed
içine yoğunlaşmış are condensed into
yoğunlaşmış sıvı condensed fluid
yoğunlaşmış gövde condensed body
yoğunlaşmış bir zaman çerçevesi a condensed timeframe
buhar yoğunlaşmış the steam is condensed
zamanla yoğunlaşmış intensified over time
önemli ölçüde daha büyük ölçüde significantly greater extent
büyük büyük büyük büyük dede great great great great grandfather
büyük ölçüde büyük prohibitively large
makul ölçüde gereken ölçüde to the extent reasonably required
önemli ölçüde daha az ölçüde to a considerably lesser extent
makul ölçüde gerekli olduğu ölçüde to the extent that is reasonably necessary
büyük, büyük, büyük büyükbaba great-great-great-grandfather
büyük, daha büyük, en büyük big, bigger, biggest
büyük büyük büyük torun great-great-great granddaughter
büyük-büyük-büyük-büyükannesi great-great-great-grandmother
büyük büyük büyük torun great great great great grandson
büyük-büyük-büyük torun great-great-great grandchildren
büyük-büyük-büyük-torun great-great-great-grandchild
büyük-büyük-büyük-büyükbaba great-great-great-granddad
büyük büyük büyük torunu great-great-great-grandson
büyük-büyük-büyük amca great-great-great uncle
büyük ölçüde highly
büyük ölçüde in large measure
büyük ölçüde to a large extent
büyük ölçüde to a great extent
büyük ölçüde on a large scale
büyük ölçüde to a greater extent
büyük ölçüde görünür highly visible