ayak altında kalmış

ayak altında kalmış teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ayak altında kalmış trodden under foot

ayak altında kalmış terimi için benzer kelimeler ve anlamları
altında kalmış trapped beneath
su altında kalmış submerged under-water
ayak bileği ayak ortezi ankle foot orthosis
ayak ve ayak bileği ameliyatı foot and ankle surgery
ıslak ayak kuru ayak wet foot dry foot
amerikan kolej ayak ve ayak bileği cerrahları american college of foot and ankle surgeons
ayak ve ayak bileği foot and ankle
ayak ve ayak parmakları feet and toes
ayak ve ayak parmakları foot and toes
amerikan ortopedik ayak ve ayak bileği derneği american orthopaedic foot and ankle society
ayak veya ayak foot or feet
ayak geniş ayak derin feet wide by feet deep
sağ ayak sol ayak right foot left foot
ciddi bir ayak bileği burkulmasında, ayak bileği dengesizdir ve hissedebilir in a severe ankle sprain, the ankle is unstable and may feel
şişmiş ayak veya ayak bileği swollen feet or ankle
ayak ve ayak bileği şişmesi foot and ankle swelling
ayak doktorları ve ayak bakım uzmanları podiatrists and chiropodists
ayak altında underfoot
ayak altında trample trample under foot
ayak altında trampling trampling underfoot
ayak altında rahatlık comfort underfoot
dört ayak altında d d under four feet
ayak altında tramples tramples under foot
altmış ayak su altında sixty feet under water
ayak altında ezilmiş olmak being crushed under foot
ayak bileğinin altında. below the ankle.
ayak altında ezilmek to be trampled underfoot
geç kalmış olması belatedness
geri kalmış bölge boondocks
ağzı açık kalmış floored
yarım kalmış işler loose ends
ağzı açık kalmış open-mouthed
yetim kalmış orphaned
miras kalmış olan patrimonial
kardan mahsur kalmış snowbound
evde kalmış gibi spinsterish
geri kalmış underdeveloped
limanda mahsur kalmış weather-bound
hayretler içinde kalmış wonder-struck
o size kalmış it's up to you
kalmış is up to
kalmış it's up to
göstermelik kalmış tokenistic
için kalmış is up for
geç kalmış up late
o kalmış he is up to
kalmış have remained
onlar kalmış they are up to
hepsi size kalmış it's all up to you
ona kalmış up to him