| maruz kalmadan öldü |
died of exposure |
maruz kalmadan öldü terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| maruz kalmadan |
from exposure |
| maruz kalmadan ölüm |
death from exposure |
| ilk maruz kalmadan sonra |
after the first exposure |
| maruz kalmadan kurtulmak |
eliminate exposures |
| aşırı maruz kalmadan korunan |
protected from excessive exposure |
| maruz kalmadan |
free from exposure |
| tek maruz kalmadan |
from single exposure |
| maruz kalmadan |
without being exposed |
| güneşe maruz kalmadan önce |
before sun exposure |
| maruz kalmadan kaynaklanan |
caused by exposure |
| maruz kalmadan korunan |
protected from exposure |
| maruz kalmadan faydalanmak |
benefit from exposure |
| maruz kalmadan 2-3 hafta önce |
2-3 weeks before exposure |
| uzun süre veya tekrarlanan maruz kalmadan kaçının |
avoid prolonged or repeated exposure |
| maruz kalmadan kaynaklanan |
that arise from exposure |
| maruz kalmadan etkilenen |
influenced by exposure |
| maruz kalmadan kaynaklanan |
arise from exposure |
| kronik maruz kalmadan. |
from chronic exposure. |
| güneşe maruz kalmadan önce uygulayın |
apply before sun exposure |
| ışığa maruz kalmadan |
from light exposure |
| maruz kalmadan oluşur |
consist of exposing |
| tekrarlanan maruz kalmadan sonra |
after repeated exposure |
| zorunda kalmadan |
without having to |
| ödemek zorunda kalmadan |
without having to pay |
| gebe kalmadan önce |
before conception |
| hiçbir şey kalmadan |
with nothing left |
| gebe kalmadan doğal ölüme |
from conception to natural death |
| buluşmak zorunda kalmadan |
without having to meet |
| beklemek zorunda kalmadan |
without having to wait |
| kullanmaya gerek kalmadan |
without needing to use |
| bağlı kalmadan |
without adhering to |
| güvenmek zorunda kalmadan |
without having to rely on |
| bilmeye gerek kalmadan |
without needing to know |
| yurtdışına seyahat etmek zorunda kalmadan |
without having to travel abroad |
| zorunda kalmadan önce |
before the possibility of having to |
| harcamak zorunda kalmadan |
without having to spend |
| tekrar uyuya kalmadan önce |
before i fell asleep again |
| önceden bildirimde bulunmak zorunda kalmadan. |
without the need to issue prior notice. |
| durdurmak zorunda kalmadan |
without having to halt t |
| i katılmamıza gerek kalmadan hiçbir kitap fuarı bırakmamalıyız. |
we must leave no book fair without our participation in i |
| otomatik kalmadan kurtulma |
relief from automatic stay |
| haklı göstermek zorunda kalmadan |
without having to justify |
| hayatta kalmadan ödün vermeden |
without compromising survival |
| çekmek zorunda kalmadan |
without having to pull |
| başvurmak zorunda kalmadan |
without having to resort |
| geçmek zorunda kalmadan |
without having to go through |
| taşımak zorunda kalmadan |
without having to carry |
| gerek kalmadan |
without even needing to |
| evlerini terk etmek zorunda kalmadan |
without having to leave their home |
| ödemeye gerek kalmadan |
without the need for paying |