bildiren kişi

bildiren kişi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bildiren kişi reporting contact

bildiren kişi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bildiren kişi notifying person
olayı bildiren kişi person reporting the incident
bildiren declarative
tekrarlama bildiren frequentative
bildiren taraf notifying party
kendini bildiren semptomlar self-reported symptoms
bildiren taraflar notifying parties
bildiren ülke notifying country
bildiren şirket notifying company
bildiren kuruluş notifying entity
kendini bildiren ağrı self-reported pain
bildiren makamlar notifying authorities
bildiren mektup letter notifying
bildiren taraf sunumu the notifying party submit
kendini bildiren depresyon self reported depression
bildiren bilgi statement informing
görüş bildiren komiteler opinion-giving committees
bildiren katılımcıların% 15'i 15% of the respondents who reported
bu durumu bildiren report which states that
bunu bildiren bir mektup a letter declaring that
bildiren mektuplar letters notifying
bildiren bildirim statement notifying
bu bize bildiren bilgileri ifade eder. this refers to information that lets us know
bildiren bir mektup a letter notifying
kendini bildiren durum self-reported status
bunu bildiren bir uyarı a warning informing that
kendini bildiren suç self reported crime
kişi # kişi people's people
gerçek kişi veya tüzel kişi natural person or legal entity
2 kişi veya 2 kişi 2 people or 2 persons
kişi, gerçek bir kişi veya işletme anlamına gelir person means a natural person or an enterprise
2. kişi veya daha fazla kişi? person 2 or more people?
başka bir kişi veya kişi another person or persons
1 kişi 2 kişi 1 person 2 people
bir kişi için para ödülü a run for one's money
isa'nın tekrar dünyaya geleceğine inanan kişi adventist
yapay kişi artificial person
bir kişi olmak be one's own person
tüzel kişi body corporate
kişi başına düşen capitation
günübirlik gezen kişi day-tripper
dağıtım yapan kişi deliverer
vasiyet eden kişi devisor
kışkırtıcı kişi disorderly person
yerinden olmuş kişi displaced person
eşyalarına haciz konan kişi distrainee
hayali kişi fictitious person
bir kişi için for one
bir kişi için for one's money
o tango için iki kişi gerekir it takes two to tango