preload pressure

preload pressure teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
preload pressure önyükleme basıncı

preload pressure terimi için benzer kelimeler ve anlamları

preload preload
spring preload yay önyüklemesi
bearing preload yatak önyüklemesi
preload force önyükleme kuvveti
cardiac preload kardiyak preload
preload adjustment önyükleme ayarı
preload torque ön yükleme torku
bolt preload cıvata önyüklemesi
axial preload eksenel önyükleme
preload data önyükleme verileri
adjustable preload ayarlanabilir önyükleme
preload system önyükleme sistemi
preload screw önyükleme vidası
increasing preload artan preload
spring preload adjustment yay ön yükleme ayarı
preload joint önyükleme eklemi
preload of the heart kalbin ön yükü
desired preload istenen önyükleme
high preload yüksek önyükleme
preload turns önyükleme dönüşleri
heart preload kalp önyüklemesi
preload and afterload önyükleme ve yükleme sonrası
standard preload standart önyükleme
gas preload gaz önyüklemesi
preload-adjustable önyükten ayarlanabilir
increase in preload önyüklemede artış
under preload ön yük altında
electrical preload elektriksel önyükleme
operated in the pressure demand or other positive pressure m basınç talebinde veya diğer pozitif basınçlarda işletilen m
hydraulic pressure system pressure hidrolik basınç sistemi basıncı
a pressure reducing valve with pressure gauge, manometreli bir basınç düşürme valfı,
pressure demand or other positive pressure mode basınç talebi veya diğer pozitif basınç modu
abdominal pressure karın basıncı
adverse pressure gradient ters basınç gradyanı
air pressure hava basıncı
atmospheric pressure atmosferik basınç
back pressure geri basınç
barometric pressure barometrik basınç
blood pressure kan basıncı
central venous pressure santral venöz basınç
centre of pressure baskı merkezi
cerebrospinal pressure beyin omurilik basıncı
constant positive pressure breathing sürekli pozitif basınçlı solunum
continuous positive airway pressure sürekli pozitif hava yolu basıncı
continuous positive pressure breathing sürekli pozitif basınçlı solunum
continuous positive pressure ventilation sürekli pozitif basınçlı havalandırma
critical pressure kritik baskı
degeneracy pressure yozlaşma baskısı
diastolic pressure diyastolik basınç
effective osmotic pressure etkili ozmotik basınç