overt clinical signs

overt clinical signs teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
overt clinical signs açık klinik işaretler

overt clinical signs terimi için benzer kelimeler ve anlamları
overt signs açık işaretler
overt signs of toxicity açık toksiklik belirtileri
overt clinical açık klinik
clinical signs klinik işaretler
clinical signs and symptoms klinik belirti ve semptomlar
no clinical signs klinik belirti yok
onset of clinical signs klinik belirtilerin başlangıcı
clinical warning signs klinik uyarı işaretleri
clinical signs of infection enfeksiyonun klinik belirtileri
clinical signs of illness klinik hastalık belirtileri
free from clinical signs klinik belirtilerden uzak
show clinical signs of disease klinik hastalık belirtileri gösterebilir
signs of clinical depression klinik depresyon belirtileri
clinical signs of scrapie scrapie'nin klinik belirtileri
clinical signs of contagious bulaşıcı klinik belirtileri
presented clinical signs sunulan klinik işaretler
showed abnormal clinical signs anormal klinik bulgular gösterdi
clinical signs are klinik belirtiler
pre-clinical, clinical or pharmacovigilance data klinik öncesi, klinik veya farmakovijilans verileri
overt açık
overt and covert açık ve gizli
overt disease açık hastalık
overt behavior açık davranış
overt symptoms açık belirtiler
overt action açık eylem
overt discrimination açık ayrımcılık
clinically overt klinik olarak aşikar
overt or covert açık veya gizli
overt aggression açık saldırganlık
overt nephropathy açık nefropati
overt toxicity açık toksisite
overt conflict açık çatışma
overt cardiac failure açık kalp yetmezliği
overt and subtle açık ve ince
no overt açık değil
overt identification açık kimlik
overt damage açık hasar
overt expression açık ifade
overt form açık form
less overt daha az açık
overt violence açık şiddet
overt attempt açık girişim
overt pressure açık baskı
overt hyperthyroidism açık hipertiroidizm
overt security açık güvenlik
overt attention açıkça dikkat
overt involvement açık katılım
overt presence açık varlığı
overt coercion açık zorlama
overt sexuality açık cinsellik