have in common |
ortak |
have in common terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
have a lot in common |
çok ortak noktası olmak |
have something in common |
ortak bir noktamiz var |
have a common understanding |
ortak bir anlayışa sahip olmak |
have become common |
yaygınlaştı |
we have a lot in common |
birçok ortaklığımız var |
what they have in common |
ortak neleri var |
have much in common |
çok ortak noktası var |
have a lot in common with |
çok ortak noktası olmak |
they have in common |
ortak yönleri var |
what they all have in common is |
hepsinin ortak noktası nedir |
have in common with |
ortaklaşa sahip olmak |
have things in common |
ortak şeyleri olmak |
we have in common |
ortak yönümüz var |
have a common thread |
ortak bir konuya sahip olmak |
have common sense |
sağduyulu olmak |
have a great deal in common |
çokça ortak olmak |
have common ownership |
ortak mülkiyete sahip olmak |
have more in common with |
daha çok ortak noktası olmak |
have a common theme |
ortak bir temaya sahip olmak |
what these have in common |
bunların ortak noktası ne |
we have something in common |
ortaklaşa birşeyimiz var |
have a great deal in common with |
ortaklaşa sahip olmak |
have much in common with |
çok ortak noktası olmak |
we have so much in common |
çok ortak noktamız var |
have sth in common |
ortak noktası olmak |
have common concerns |
ortak kaygıları olmak |
have been common |
ortak olmuş |
we have a common understanding |
ortak bir anlayışımız var |
have a common interest |
ortak çıkarı olmak |
have one thing in common |
ortak bir şeye sahip olmak |
and whomever else may have an interest either at common law |
ve başka kimsenin ortak hukuka ilgisi olabilir. |
have several things in common |
ortak bazı şeyleri var |
have a common voice |
ortak bir sese sahip olmak |
have little in common |
çok az ortak noktası olmak |
i have more in common |
daha çok ortak noktam var |
don't have in common |
ortak bir noktaya sahip değil |
have a things in common |
ortak bir şeyleri olmak |
have common causes |
ortak sebepleri var |
have become common practice |
yaygın bir uygulama haline geldi |
have one common goal |
ortak bir amacı olmak |
even common words have |
ortak kelimeler bile var |
i have put in common |
ortak koydum |
the children they have in common |
ortak çocukları |
although a large number of common measures have already been |
çok sayıda ortak önlem alınmasına rağmen, |
have any common sense |
sağduyulu olmak |
i have good common sense |
sağduyum var |
have in common something |
ortak bir şeye sahip olmak |
and workers have a common goal, which is the |
ve işçilerin ortak bir amacı vardır; |
all have one thing in common |
hepsinde ortak bir nokta var |
have common points |
ortak noktaları olmak |