Goca
Sözlük
actuating pressure
actuating pressure
teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı
İngilizce
Türkçe
actuating pressure
çalıştırma basıncı
actuating pressure terimi için benzer kelimeler ve anlamları
actuating
aktüatör
self-actuating
kendi kendine işleyen
actuating rod
çalıştırma çubuğu
actuating device
çalıştırma tertibatı
actuating element
çalıştırma elemanı
actuating mechanism
çalıştırma mekanizması
actuating lever
çalıştırma kolu
actuating drive
tahrik tahriki
actuating force
çalıştırma kuvveti
actuating pin
çalıştırma pimi
actuating system
çalıştırma sistemi
actuating cylinder
tahrik silindiri
actuating time
çalıştırma zamanı
actuating principles
çalıştırma prensipleri
actuating motor
tahrik motoru
actuating unit
çalıştırma ünitesi
actuating travel
tahrik hareketi
actuating medium
çalıştırma ortamı
actuating stroke
harekete geçirici inme
actuating equipment
çalıştırma teçhizatı
actuating signal
çalıştırma sinyali
actuating shaft
tahrik mili
actuating power
çalıştırma gücü
actuating magnet
çalıştırma mıknatısı
actuating current
aktüatör akımı
actuating panel
çalıştırma paneli
actuating keys
çalıştırma tuşları
actuating angle
çalıştırma açısı
actuating button
çalıştırma düğmesi
actuating bars
çalıştırma çubukları
by actuating
harekete geçirerek
pumps and actuating devices
pompalar ve çalıştırma tertibatları
actuating head
çalıştırma kafası
high actuating
yüksek aktüatör
actuating solenoid
tahrik solenoidi
operated in the pressure demand or other positive pressure m
basınç talebinde veya diğer pozitif basınçlarda işletilen m
hydraulic pressure system pressure
hidrolik basınç sistemi basıncı
a pressure reducing valve with pressure gauge,
manometreli bir basınç düşürme valfı,
pressure demand or other positive pressure mode
basınç talebi veya diğer pozitif basınç modu
abdominal pressure
karın basıncı
adverse pressure gradient
ters basınç gradyanı
air pressure
hava basıncı
atmospheric pressure
atmosferik basınç
back pressure
geri basınç
barometric pressure
barometrik basınç
blood pressure
kan basıncı
central venous pressure
santral venöz basınç
centre of pressure
baskı merkezi
cerebrospinal pressure
beyin omurilik basıncı
constant positive pressure breathing
sürekli pozitif basınçlı solunum