i would like to travel

i would like to travel teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
i would like to travel seyahat etmek isterim

i would like to travel terimi için benzer kelimeler ve anlamları
would like to travel seyahat etmek istiyorum
i would like a like you senin gibi bir şey istiyorum
i like to travel ben seyahatten hoşlanırım
i'd like to travel seyahat etmek istiyorum
like to travel seyahat etmeyi sev
i like to travel very much çok seyahat etmeyi severim
i will like to travel seyahat etmeyi seveceğim
i really like to travel gerçekten seyahat etmeyi severim
would travel seyahat edecekti
i would travel around the world dünyayı gezerdim
i would travel seyahat ederdim
would be to travel seyahat etmek olurdu
i would travel the world dünyayı dolaşırdım
would travel anywhere herhangi bir yere seyahat ederdi
he would not travel o yolculuk yapmazdı
would travel from -den seyahat ederdi
i would love to travel seyahat etmeyi çok isterim
then i would travel o zaman seyahat ederdim
would travel through seyahat ederdim
he would travel o seyahat ederdi
like father, like son babasının oğlu
like for like beğenirsen beğenirim
like father like son babasının oğlu
like-for-like sales benzeri satışlar
like with like gibi gibi
like for like basis benzer temeli gibi
like attracts like gibi çeker gibi
like mother like daughter anasına bak kızını al
like cures like gibi tedaviler gibi
compare like with like benzeyen ile karşılaştır
like-for-like comparison benzer karşılaştırma
on a like for like basis benzer şekilde
like for like growth benzer büyüme için gibi
like-for-like replacement benzeri değiştirme
like-for-like revenue benzeri gelir
i like it like that bunu böyle seviyorum
a like for like bir benzeri
comparing like with like benzeyen ile benzeyen
like for like sales growth satış büyümesi gibi
a like-for-like basis benzeri bir temel
replace like for like gibi için değiştirin
on a like to like basis hoşlanmak gibi
like 4 like 4 gibi
with like for like gibi için
like-for-like rise benzeri yükseliş
like mother like anne gibi
justice rolls down like waters and righteousness like adalet sular gibi aşağı iner ve doğruluk gibi
not comparing like with like benzeri ile kıyaslanmıyor
a like for like sales benzer satışlar için benzer
a like-for-like replacement. benzeri bir değiştirme.