significant challenges have been encountered

significant challenges have been encountered teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
significant challenges have been encountered önemli zorluklarla karşılaşıldı

significant challenges have been encountered terimi için benzer kelimeler ve anlamları

challenges encountered karşılaşılan zorluklar
challenges may be encountered zorluklarla karşılaşılabilir
challenges are encountered zorluklarla karşılaşılıyor
encountered challenges karşılaşılan zorluklar
challenges were encountered zorluklarla karşılaşıldı
one of the challenges we encountered karşılaştığımız zorluklardan biri
process challenges encountered karşılaşılan süreç zorlukları
progress made and challenges encountered ilerleme kaydedildi ve karşılaşılan zorluklar
problems have been encountered problemlerle karşılaşıldı
have been encountered karşılaşıldı
has been encountered karşılaşıldı
an error has been encountered. bir hatayla karşılaşıldı.
a problem has been encountered bir problemle karşılaşıldı
been encountered with ile karşılaşıldı
not been encountered b karşılaşılmadı b
been encountered karşılaşıldı
have encountered karşılaştı
i have encountered karşılaştım
we have encountered karşılaştık
they have encountered karşılaştılar
that i have encountered karşılaştığım
have you encountered karşılaştın mı
have encountered an error bir hatayla karşılaştı
if you have encountered a problem eğer bir sorunla karşılaştıysanız
have never encountered hiç karşılaşmadım
i have never encountered hiç karşılaşmadım
you might have encountered karşılaşmış olabilirsin
i have encountered in years yıllardır karşılaştığım
significant challenges önemli zorluklar
pose significant challenges önemli zorluklar ortaya koymak
significant challenges remain önemli zorluklar devam ediyor
faces significant challenges önemli zorluklarla karşı karşıya
poses significant challenges önemli zorluklar ortaya çıkarır
significant fiscal challenges önemli mali zorluklar
present significant challenges önemli zorluklar sunmak
still confronted with significant challenges hala önemli zorluklarla karşı karşıya
creating significant challenges önemli zorluklar yaratmak
women face significant challenges kadınlar önemli zorluklarla karşı karşıya
significant development challenges. önemli gelişme sorunları.
faced significant challenges önemli zorluklarla karşı karşıya
key challenges have been identified temel zorluklar tespit edildi
there have been challenges zorluklar oldu
there have been significant changes önemli değişiklikler oldu
significant efforts have been undertaken önemli çabalar sarf edilmiştir
was found to have been significant önemli olduğu tespit edildi
have been significant gains önemli kazanımlar oldu
significant defects have been found önemli kusurlar bulundu
encountered karşılaşılan
problems encountered karşılaşılan problemler
difficulties encountered karşılaşılan zorluklar