expected level of activity

expected level of activity teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
expected level of activity beklenen aktivite seviyesi

expected level of activity terimi için benzer kelimeler ve anlamları
expected activity beklenen aktivite
expected level beklenen seviye
above expected level beklenenin üstünde
the level expected beklenen seviye
below expected level beklenen seviyenin altında
level of participation expected beklenen katılım düzeyi
met the expected level of performance beklenen performans seviyesini karşıladı
expected flood level beklenen sel seviyesi
expected rises in sea level deniz seviyesinde beklenen artışlar
is expected to level off seviyesinin düşmesi bekleniyor
activity level aktivite düzeyi
level of activity faaliyet seviyesi
physical activity level fiziksel aktivite seviyesi
level activity seviye etkinliği
high activity level yüksek aktivite seviyesi
current high level of activity mevcut yüksek aktivite düzeyi
daily activity level günlük aktivite seviyesi
normal activity level normal aktivite seviyesi
given level of activity verilen aktivite seviyesi
project-level activity proje düzeyinde aktivite
level of construction activity inşaat faaliyeti düzeyi
lower level activity düşük seviye aktivite
level of business activity iş aktivitesi düzeyi
water activity level su aktivitesi seviyesi
low level of activity düşük aktivite seviyesi
average activity level ortalama aktivite seviyesi
o activity level o aktivite seviyesi
overall activity level genel aktivite seviyesi
your daily activity level günlük aktivite seviyen
finished floor level level bitmiş kat seviyesi
top-level and second-level domain üst seviye ve ikinci seviye alan
movement from level to level seviyeden seviyeye hareket
level by level basis seviye bazında seviye
bring the level of risk down to an acceptable level risk seviyesini kabul edilebilir bir seviyeye düşürmek
a level playing field at international level uluslararası düzeyde bir seviye oyun alanı
consistent or level-by-level planning tutarlı veya seviye bazında planlama
expected beklenen
expected frequency beklenen sıklık
expected utility beklenen fayda
expected value beklenen değer
when least expected en az beklenilen
as expected beklenildiği gibi
is expected bekleniyor
it is expected beklenen buydu
are expected to bekleniyor
it is expected that bekleniyor
expected results beklenen sonuçlar
to be expected beklenen
expected return beklenen getiri
expected date beklenen tarih