relieve a financial burden

relieve a financial burden teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
relieve a financial burden finansal yükü hafifletmek

relieve a financial burden terimi için benzer kelimeler ve anlamları
relieve the burden yükünü hafifletmek
relieve this burden bu yükü hafifletmek
to relieve their burden yükünü hafifletmek
relieve a member of its financial obligations bir üyeyi finansal yükümlülüklerinden kurtarmak
financial burden mali yük
heavy financial burden ağır mali yük
significant financial burden önemli finansal yük
additional financial burden ek mali yük
ease the financial burden finansal yükü hafifletmek
place a financial burden maddi yük getirmek
bear the financial burden finansal yükü taşımak
financial burden sharing finansal yük paylaşımı
impose a financial burden maddi yük getirmek
financial burden of oil petrolün mali yükü
cause a financial burden finansal bir yüke neden olmak
pose a financial burden finansal bir yük oluşturmak
main financial burden ana finansal yük
relief from financial burden maddi yükten kurtulma
spread the financial burden finansal yükü yaymak
ease a financial burden maddi yükü hafifletmek
faced with financial burden maddi yük ile karşı karşıya
eases the financial burden finansal yükü hafifletir
financial burden incurred oluşan finansal yük
put the financial burden on maddi yükü koymak
physical and financial burden fiziksel ve finansal yük
undue financial burden aşırı mali yük
a financial burden finansal bir yük
big financial burden büyük finansal yük
a significant financial burden önemli bir finansal yük
financial burden on the government hükümet üzerindeki mali yük
alleviating the financial burden finansal yükün hafifletilmesi
relieve rahatlatmak
relieve oneself kendini rahatlatmak
relieve someone of birini rahatlatmak
relieve pressure basıncı azaltmak
relieve stress stresi azaltmak
shall not relieve rahatlatmayacak
relieve pain ağrı gidermek
relieve from kurtulmak
shall relieve rahatlatır
relieve valve tahliye vanası
relieve tension gerilimi azaltmaya
will not relieve rahatlamayacak
does not relieve rahatlatmaz
relieve anxiety kaygıyı hafifletmek
not relieve rahatlamak değil
will relieve rahatlayacak
relieve themselves kendilerini rahatlat
pressure relieve valve basınç tahliye vanası
relieve the symptoms belirtileri hafifletmek