spreading fixed costs

spreading fixed costs teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
spreading fixed costs sabit maliyetlerin yayılması

spreading fixed costs terimi için benzer kelimeler ve anlamları
spreading of fixed cost sabit maliyetin yayılması
fixed costs sabit maliyetler
total fixed costs toplam sabit maliyet
fixed overhead costs sabit genel giderler
fixed and variable costs sabit ve değişken maliyetler
spread fixed costs sabit maliyetleri yaymak
fixed direct costs sabit doğrudan maliyetler
variable and fixed costs değişken ve sabit maliyetler
contribution to fixed costs sabit maliyetlere katkı
fixed capital costs sabit sermaye maliyetleri
low fixed costs düşük sabit maliyetler
direct fixed costs doğrudan sabit maliyetler
unit fixed costs birim sabit maliyetler
operative fixed costs işletme sabit maliyetleri
fixed service costs sabit servis maliyetleri
fixed costs are lower sabit maliyetler daha düşüktür
fixed cash costs sabit nakit maliyetleri
fixed costs for a bir için sabit maliyetler
planned fixed costs planlanan sabit maliyetler
a contribution to fixed costs sabit maliyetlere katkı
unabsorbed fixed costs karşılanmayan sabit maliyetler
fixed operating costs sabit işletme maliyetleri
fixed set-up costs sabit kurulum maliyetleri
conversion of fixed costs into variable sabit maliyetlerin değişkene dönüştürülmesi
fixed asset depreciation costs sabit kıymet amortisman maliyetleri
fixed costs to variable değişkene sabit maliyetler
fixed costs needed sabit maliyetler gerekli
eligible costs of the action are costs actually incurred by projenin uygun masrafları fiilen yapılan masraflardır.
transaction costs are incremental costs işlem maliyetleri artan maliyetlerdir
court costs and extra-judicial costs mahkeme masrafları ve yargısız masraflar
between capital costs and operating costs sermaye maliyetleri ile işletme maliyetleri arasında
ocean floor spreading okyanus tabanı yayılması
sea floor spreading deniztabanı yayılması
sea-floor spreading deniztabanı yayılması
seafloor spreading deniztabanı yayılması
spreading center yayılma merkezi
spreading zone yayılma bölgesi
wide-spreading yaygınlaştırma
spreading yayma
spreading the word duyurmak
spreading out yaymak
ideas worth spreading yaymaya değer fikirler
spreading rumors yayılan söylentiler
spreading rate yayılma oranı
worth spreading yayılmaya değer
risk spreading risk yayma
spreading disease yayılma hastalığı
spreading awareness farkındalık yayma
spreading tree yayılan ağaç
is spreading yayılıyor