a pre-defined timeframe

a pre-defined timeframe teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
a pre-defined timeframe önceden tanımlanmış bir zaman dilimi

a pre-defined timeframe terimi için benzer kelimeler ve anlamları
a defined timeframe tanımlanmış bir zaman dilimi
defined benefit and defined contribution pension plans tanımlanmış fayda ve tanımlanmış katkı emeklilik planları
pre-defined reports önceden tanımlanmış raporlar
pre-defined rules önceden tanımlanmış kurallar
pre-defined problems önceden tanımlanmış problemler
result pre-defined önceden tanımlanmış sonuç
pre-defined categories önceden tanımlanmış kategoriler
pre defined terms önceden tanımlanmış terimler
pre-defined set of rules önceden tanımlanmış kurallar
pre-defined roles önceden tanımlanmış roller
to meet pre-defined objectives önceden tanımlanmış hedeflere ulaşmak
pre-defined scenarios önceden tanımlanmış senaryolar
pre-built and pre-tested önceden oluşturulmuş ve önceden test edilmiştir
181300 pre-press and pre-media services 181300 baskı öncesi ve medya öncesi hizmetler
pre pre-kindergarten anaokulu öncesi
pre- arrival, pre-departure varış öncesi, ayrılış öncesi
pre-screened and pre-approved önceden ekranlanmış ve onaylanmış
tight timeframe sıkı zaman dilimi
within the timeframe süre içinde
project timeframe proje zaman çizelgesi
reasonable timeframe makul zaman dilimi
limited timeframe sınırlı zaman aralığı
agreed timeframe kararlaştırılmış zaman dilimi
expected timeframe beklenen süre
target timeframe hedef zaman çerçevesi
reporting timeframe raporlama süresi
timeframe for için zaman çerçevesi
delivery timeframe teslimat süresi
in the timeframe zaman diliminde
required timeframe gerekli zaman dilimi
broad timeframe geniş zaman dilimi
shorter timeframe kısa süre
overall timeframe genel süre
establish a timeframe bir zaman dilimi belirlemek
suitable timeframe uygun zaman dilimi
estimated timeframe tahmini süre
within that timeframe bu süre içinde
indicative timeframe gösterge zaman çizelgesi
implementation timeframe uygulama süresi
within a reasonable timeframe makul bir süre içinde
during this timeframe bu süre zarfında
long timeframe uzun süre
aggressive timeframe agresif zaman çerçevesi
proposed timeframe önerilen zaman dilimi
stated timeframe belirtilen süre
planning timeframe zaman çizelgesi planlama
extended timeframe genişletilmiş zaman dilimi
production timeframe üretim zaman aralığı
accelerated timeframe hızlandırılmış zaman aralığı
processing timeframe işleme süresi