creating default settings

creating default settings teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
creating default settings varsayılan ayarlar oluşturma

creating default settings terimi için benzer kelimeler ve anlamları
load default settings varsayılanları yükle
restore default settings ayarları varsayılan duruma getirmek
factory default settings fabrika ayarları
use default settings varsayılan ayarları kullan
reset to default settings varsayılan ayarlara sıfırla
default privacy settings varsayılan gizlilik ayarları
default serial port settings varsayılan seri port ayarları
default filter settings varsayılan filtre ayarları
the mower's default settings do not need to be changed biçicinin varsayılan ayarlarının değiştirilmesi gerekmez
will start with default settings varsayılan ayarlarla başlayacak
settings were default ayarlar varsayılandı
user-defined default settings kullanıcı tanımlı varsayılan ayarlar
all settings were default tüm ayarlar varsayılandı
returned to default settings varsayılan ayarlara geri döndü
factor default settings. faktör varsayılan ayarları.
no default settings varsayılan ayar yok
default control settings varsayılan kontrol ayarları
return to factory default settings fabrika varsayılan ayarlarına dön
default print settings varsayılan yazdırma ayarları
restores all settings to default tüm ayarları varsayılana geri yükler
save settings as default ayarları varsayılan olarak kaydet
creating oluşturma
by creating oluşturarak
creating value değer yaratma
creating awareness farkındalık yaratmak
in creating yaratmada
for creating oluşturmak için
while creating oluştururken
thus creating böylece yaratma
creating shared value paylaşılan değer yaratmak
thereby creating böylece yaratma
when creating oluştururken
creating jobs iş yaratma
creating a stir heyecan yaratmak
creating partnerships ortaklıklar yaratmak
creating wealth zenginlik yaratmak
is about creating yaratma hakkında
creating a buzz vızıltı oluşturmak
creating change değişim yaratmak
through creating oluşturma yoluyla
are creating yaratıyorlar
creating momentum momentum yaratmak
creating demand talep yaratmak
creating customer value müşteri değeri yaratmak
construed as creating yaratıyor gibi yorumlandı
is creating yaratıyor
of creating yaratma
contribute to creating yaratmaya katkıda bulunmak
creating efficiencies verimlilik yaratmak
creating impact etki yaratmak