various reasons such as

various reasons such as teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
various reasons such as gibi çeşitli nedenler

various reasons such as terimi için benzer kelimeler ve anlamları
for various reasons çeşitli sebeplerden dolayı
various reasons çeşitli sebepler
there are various reasons çeşitli sebepler var
there are various reasons for this bunun için birden çok neden var
can happen for various reasons çeşitli nedenlerle olabilir
because of various reasons çeşitli sebeplerden dolayı
various legitimate reasons for çeşitli meşru sebepler
there are various reasons why neden çeşitli nedenleri var
various reasons that bunun çeşitli sebepleri
caused by various reasons çeşitli sebeplerden dolayı
various reasons why çeşitli nedenler
this can be for various reasons bu çeşitli nedenlerle olabilir
due to various reasons çeşitli sebeplerden dolayı
this occurs for various reasons bu çeşitli nedenlerle ortaya çıkar
due to reasons such as gibi nedenlerle
for reasons such as the following aşağıdaki gibi nedenlerle
reasons such as the following aşağıdaki gibi nedenler
for reasons such as gibi nedenlerle
many reasons such as gibi birçok neden
reasons for such decision bu kararın sebepleri
such reasons bu nedenler
reasons such as gibi nedenler
there is no reasons for refusing such exchanges bu tür değişimleri reddetmek için hiçbir sebep yoktur
several reasons such bunun gibi birkaç neden
such and such filanca
at such times and for such periods bu zamanlarda ve bu süreler için
at such times and in such manner bu zamanlarda ve bu şekilde
in such sum and with such surety bu miktarda ve böyle bir suret ile
at such times and in such amounts bu zamanlarda ve bu miktarlarda
at such and such a time böyle bir zamanda
in such manner and upon such terms bu şekilde ve bu terimlerle
do such and such böyle ve böyle yapın
on such and such a day böyle ve böyle bir günde
for such sums and at such prices bu tür meblağlar ve bu fiyatlardan
at such and such böyle ve böyle
to such and such a degree böyle ve böyle bir dereceye kadar
failure to bring such action within such time bu süre içinde böyle bir eylemde bulunamama
such measures can also have other positive effects, such as bu tür önlemler aynı zamanda gibi diğer olumlu etkileri olabilir
be such and such böyle olmak
say such and such öyle diyelim
in such manner and on such terms bu şekilde ve bu terimlerle
in such amount and with such surety bu miktarda ve kefaletle
various çeşitli
various and sundry çeşitli ve muhtelif
in various ways çeşitli şekillerde
at various times çeşitli zamanlarda
various forms çeşitli formlar
various ways çeşitli yollar
various information çeşitli bilgiler
various settings çeşitli ayarlar