equal protection clause

equal protection clause teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
equal protection clause eşit koruma maddesi

equal protection clause terimi için benzer kelimeler ve anlamları
clause-by-clause review yan tümce inceleme
equal opportunity clause. fırsat eşitliği.
all animals are equal, but some animals are more equal than others bütün hayvanlar eşittir, ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir
equal pay for equal work eşit iş için eşit ücret
equal pay for work of equal value eşit değerde çalışma için eşit ücret
memorandum on equal pay for work of equal value eşit değerde iş için eşit ücret muhtırası
on equal pay for work of equal value eşit değerde işler için eşit ücret
equal salary for equal work eşit iş için eşit maaş
equal remuneration for work of equal value eşit değerde çalışma için eşit ücret
equal pay for equal labour eşit emek için eşit ücret
right to equal pay for equal work eşit işe eşit ücret hakkı
equal pay for equal value work eşit değerde iş için eşit ücret
data protection clause veri koruma maddesi
protection clause koruma maddesi
investment protection clause yatırım koruma maddesi
equal protection of the laws yasaların eşit korunması
equal protection eşit koruma
equal protection under the law kanun uyarınca eşit koruma
equal protection of the law kanunun eşit korunması
equal protection provision eşit koruma hükümleri
equal protection by the law kanunla eşit koruma
right to equal protection eşit koruma hakkı
equal health and safety protection eşit sağlık ve güvenlik koruması
equal protection and non-discrimination eşit koruma ve ayrımcılık yapmama
constitutional right to equal protection eşit koruma anayasal hakkı
equal protection and benefit of the law eşit korunma ve kanunun yararı
principles of equal protection eşit koruma ilkeleri
equal protection before the law yasadan önce eşit koruma
equal protection act eşit koruma kanunu
violation of equal protection eşit korumanın ihlali
acceleration clause ivme maddesi
adjective clause sıfat tamlaması
adverb clause zarf cümlesi
basket clause sepet maddesi
clause fıkra
complement clause tamamlayıcı madde
conscience clause vicdan cümlesi
coordinate clause koordinat maddesi
deductible clause çıkarılabilir fıkra
definite relative clause kesin göreceli fıkra
dependent clause bağlı cümle
descriptive clause tanımlayıcı madde
disability clause sakatlık maddesi
elastic clause elastik fıkra
escalator clause eskalasyon şartı
escape clause cayma şartı
eviction clause tahliye maddesi
exclusion clause dışlama maddesi
finite clause sonlu cümle
franchise clause franchise cümlesi